Del Piero bir aksilik olmazsa yarın Sion'a transferi gerçekleşecek..
Alex'ten üç yaş büyük olabilir belki ama geçen sezon hiçbir maçta 90 dakika oynamadı. İki yıl öncesi ise ligde oynadığı 33 maçın 25'inde ya oyundan çıkarıldı ya da sonradan oyuna dahil oldu. Özellikle geçen sezon sözleşmesinin uzatılması konusundaki ısrarcı tutumu nedeniyle kulüple kavgaları gündemi bir süre meşgul etti.
Onca yılın ardından kimse ona başta "yeter" diyemedi. Alex'e benzemez, 19 yıl bu. 1993'te girdi Juventus'un kapısından ve daha da önemlisi bir alt lige düşse dahi gemisini terk etmedi kaptan..
Lakin 38 yaşında oynamak istiyor ve olmadığı zaman da sorun çıkartıyordu.
Ama bu "sürekli oynama isteği" sadece ona özel bir durum değildi..
Onu anlatmaya gerek var mı?
Sadece Galatasaray'ın değil ülkenin belki de en başarılı futbolcuları arasında ilk üçe oynar. Kazandıklarının haddi hesabı yok. Karakterini tartışa durun ama onunla Galatasaray ve milli takım sıklıkla inanılmazı gerçekleştirdi.
Bunlara kimsenin diyeceği bir şey yok.
37 yaşında oynamak istiyordu. Dahası öyle sonradan oyuna girmelerle de tatmin olmuyor, ilk 11 çıkmadığı zaman bildiğin sorun çıkartıyordu.. 37 yaşında!
Bana göre geçen iki sezonda Leverkusen'in en büyük sorunu bir dönem uluslararası çapta Almanya'nın tek futbolcusu olan Ballack'ın varlığıydı. 35 yaşında hem kulüp hem de milli takımın vazgeçilmezi olmak istiyordu. Onu kenarda oturtamazsınız zira büyük bir güç. Öyle ki teknik adamı anında gönderebilecek kadar etkiliydi.
Heynckes az çok başa çıkabiliyordu belki ama Robin Dutt'un başarısızlığının en önemli nedenlerinden birisi de bu efsanedir. Üstelik mevkisi itibariyle futbol ilerlemiş, fizik daha fazla ön plana çıkmış, eskisi gibi liberoda idare edeceği durum da kalmamıştı..
Oynamak istiyordu..
35 yaş bitiyor ve 36 başlıyor bir iki hafta sonra..
Bugüne kadar olan katkısı bir yana bir yıl daha iş yapar, pek çok maçı çevirebilir veya oyuna etki edebilir. Zekası, tekniği buna bir sezon daha müsade eder. İsterse 39'a kadar futbol oynayabilir ama kendisini idare edebilecek bir ligde ve oyun sisteminde..
Bu oyunculara F1'den Michael Schumacher'i de ekleyebiliriz.
Başka bir sevda bu, başka bir tutku.. Her yerde ve her takımda görmek mümkün. Geçmişin güzelliği, onca yıllık katkının sonucu oluşturdurduğu sempati sonucu taraftardan destek görüyorlar. Pek çok Alexsever gerekirse Moskova maçının kaybedilip heykelini dikmeye hazırlandıkları oyuncunun itibarının geri verilmesini istiyor. En güzel beklenti de sonradan oyuna girip Alex'in Şampiyonlar Ligi biletini aldıracak etkiyi yaratması. Biz bunu Hakan Şükür'de hem milli takım hem de kulüp bazında yaşadık..
Ama işte acı gerçek budur: Yarın sonradan oyuna girip golü atarak başarılı olsa bile 35 yaşın bitmesi ile beraber zamanla sahadaki süreniz azalması gerekir. Alex gibi zeki oyuncu sonradan oyuna girip pek çok maça etki ederek 40'a kadar en azından bizim ligde oynar ama her zaman her maç doksan dakika değil..
Doğru düşünemiyor, farklı davranıyor ve Zidane, Hagi gibi zirvede bırakmak istemiyorlar. Bazen çocuk gibi ısrarcı olup duruma farklı şekilde isyan ediyorlar.
Dertleri para değil, sadece eskiden olduğu gibi yine en sevdiği işi yapmak.. Taraftarlar her zaman bu oyunculardan yana tavır alır ve gönlümüz hep onlarladır. Yarın da yine Alex'in sonradan oyuna girip oyunu çevirmesini düşleyen milyonlarca insanın olacağını biliyorum ama acı gerçek de şudur ki; zirvede bırakmak en doğrusu ve yakışanıdır.
Zinedine Zidane 23 Haziran 1972 doğumludur. 2006'da yani Alex'ten bir yaş küçük olmasına rağmen futbolu bırakmıştı.
Alıntıdır... ( Borges)