Bir garip NBA sezonu..
NBA’de yeni sezon son yılların en ilginç karşılaşmalarına sahne oluyor. Kaybetmesi beklenen takımlar kazanıyor; kazanması beklenenler kaybediyor. Sezonun ilk power-ranking’i de bu ilginç haftanın ışığında hazırlandı. Belki de uzun süre böyle bir power-ranking’i bir daha göremeyeceğiz. İşte ilk haftanın ardından NBA’de güç sıralaması...
1-UTAH JAZZ (4-0): Carlos Boozer batıda haftanın oyuncusu seçildi. Dört maçın tamamında double-double yaptı. 20.7 sayı, 15 ribaund ortalamasıyla oynuyor. Fischer’in gelişiyle yakın geçen maçları nasıl kazanacaklarını da öğrendiler. Sağlıklı kalmaları halinde play-off yapmamaları için hiçbir neden yok gibi görünüyor...
2-SAN ANTONIO SPURS (3-1): Tim Duncan yavaş yavaş açılıyor. Sakatlığı üzerinden tamamen atmış görünen Duncan sustuğunda ise devreye Parker giriyor. San Antonio bu sene en büyük şampiyonluk favorisi...
3- NOK HORNETS (4-0): Tamam geliştiklerini biliyorduk ama bu kadarını da beklemiyorduk. Chris Paul’ün öncülüğünde kuruldukları 1988-1989 sezonundan bu yana ilk kez 4-0’la lige başladılar. Paul 20 sayı 10 asistlik performansıyla takımı sürüklüyor...
4- ATLANTA HAWKS (4-1): İşte sürpriz. NBA’in yıllardır en ezik takımı Hawks sezona çok iyi başladı. Biliyoruz böyle gitmeyecek ama son Cleaveland maçı da gösterdi ki, bu yıl hiçbir takıma karşı kolay teslim olmayacaklar. Joe Johnson nihayet kendine yapılan yatırımın karşılığını vermeye başladı. Sorun hala hücumda belli bir planlarının olmaması...
5- PHILADELPHIA 76’ERS (3-1): Chris Webber’in istatistikleri dibe vurdu. Ancak küçük dev adam yavaşlayacağına giderek hızlanıyor. Iverson inanılmaz şekilde 34 sayı 9 ribaund ile oynuyor. Daha da inanılmazı Kyle Korver’in yüzde 81 ile üç sayı atması. Evet yanlış duymadınız. Turnike değil üçlükten bahsediyoruz...
6-LOS ANGELES LAKERS (4-1): Tüm gözler Kobe’de ancak takımı Odom sırtlıyor. 23.8 sayı, 8 ribaund ve 6.3 asistle ne kadar komple bir oyuncu olduğunu gösterdi. Üstelik Phil Jackson’un meşhur üçgen hücumunu Kobe’den çok daha iyi kavradığı da ortada. Başarıdaki asıl önemli faktör, rol oyuncuları Turiaf, Walton ve Cook’un iyi performansları...
7- LOS ANGELES CLIPPERS (3-1): Oyununa bakıp kim Sam Cassel için 37 yaşında diyebilir ki? Önce 37 sayı sonra 22 sayı attı. Sezon boyunca sadece iki serbest atış kaçırdı. O böyle oynadıkça takımın yenilmesi güç görünüyor. Asıl soru, Cassel’in play-off’lara diri olarak çıkıp çıkamayacağı. Livingston’un artık daha fazla sorumluluk almasının zamanı geldi galiba...
8- CLEVELAND CAVALIERS (2-2): Evlerinde Atlanta’ya yenilmeleri hoş kaçmadı. Lebron MVP kalibresinde bir sezon geçiriyor. Ancak başta Hughes olmak üzere takım arkadaşları geçen yılı aratıyor. Tek hoş sürpriz ise Gooden’in kontratın üzerine yatmak yerine gerçekten oynamaya çalışması...
9- INDIANA PACERS (3-1): Ruhlarında olan takım oyunuyla işleri götürmeye çalışıyorlar. Sert savunma ve disiplinli hücum ile oynuyorlar. Son maçta Granger göze battı. Al Harrington ise zavallı Knicks karşısındaki 32 sayısı saymazsak, henüz takıma adapte olmuş değil. Yine de Carlisle’nin ipleri elinde tutmasıyla sezona iyi başladılar.
10- SACRAMENTO KINGS (2-2): Sezon iyi başladı ama kötü devam edecek gibi duruyor. Draft’te uzun seçmemenin faturasını ağır ödeyecek gibi duruyorlar. Zira Brad Miller sakatlandı. Şimdi güvenceleri Artest öncülüğündeki savunmaları. Artest demişken, maç başına 4,5 top çalmayla oynaması gerçekten inanılmaz...
11- CHIGAGO BULLS (2-2): Şutlarıyla yaşayıp şutlarıyla ölüyorlar. Savunmaları çok sağlam ancak sadece şuta dayalı hücumla deplasmanda çok zorlanacaklar. Buna karşın o sert savunma ve bildikleri potalarla kendi evlerinde sezonun en güçlü takımlarından biri olacaklardır.
12- ORLANDO MAGIC (2-2): Bazen o kadar iyi oynuyorlar ki, genç ve tecrübesiz bir takım olduklarını unutuyoruz. Geçen seneki hastalık şimdiden nüksetti. Deplasmanda kazanamıyorlar. NBA’de iddialı olmak için mutlaka deplasmanda kazanmaları gerek. Bakalım koç Hill’in fırçası işe yarayacak mı?
13- NEW JERSEY NETS (1-1): Fikstürleri çok hafif. Henüz sadece iki maç yaptılar. Kidd daha ilk maçında yine triple-double yaptı. Bu sene Carter’in performansı belirleyici olacak. Orlando’dan iyi bir kontrat kapmak için çok iyi oynamak zorunda.
14- MINNESOTA TIMBERWOLWES (2-3): Minnesota cephesinde değişen bir şey yok. Garnett yılın bitmesini beklemeden takasını isteyebilir. Geçen yıla göre çok daha iyi durumda olsalar da, play-off yine zor görünüyor. Yılın çaylağı adayı Foye ise koçun hışmına kurban gitti...
15-DETROIT PISTONS (2-2): Rip Hamilton kariyer sezonlarından birini geçiriyor. Nazr Muhammed ribaundlarda elinden geleni yapıyor. Ancak Big Ben’in gidişiyle o eski coşku kalmamış gibi görünüyor. Yine de doğu konferansı finali oynayacaklarını düşünüyorum.
16- GOLDEN STATE WARRIORS (2-3): Koç Nelson’un Dunleavy Junior’u power point oynatma planı tutmadı. Böylece bu adam babasının hatrına NBA’in en overpaid oyuncularından biri haline geldi. Bu takım yine Baron kendilerini nereye kadar götürürse oraya kadar gidecek gibi görünüyor...
17- MILWAUKEE BUCKS (2-2): Aslında kadroları play-off için yeterli gibi görünebilir. Ancak savunmaları çok zayıf. Özellikle Redd hiç savunma yapmıyor. Bu durum onları ileride çok zorlayacaktır. Play-off yapabileceklerini düşünmüyorum.
18- HOUSTON ROCKETS (2-2): Bu kadar kaliteli bir kadronun daha yukarıda olması gerekiyor. J.Van Gundy’e rağmen sezonun ilerleyen bölümlerinde tırmanışa geçmelerini bekliyorum. Yalnız play-off’ta başarı için Yao’nun sürelerinin mutlaka azaltılması gerekiyor. Tabi oyunda olduğunda da biri ona top vermeli...
19- PORTLAND TRAIL BLAZERS (2-2): Ellerinden gelen yapıyorlar. Randolph bu yıl herkesi şaşırtacak gibi görünüyor. Brandon Roy ROY gibi oynuyor. Sorun çok tecrübesiz olmaları ve savunmayı sık sık unutmaları.
20- WASHINGTON WIZARDS (1-2): Washington cephesinde değişen bir şey yok. Geçen yılki oyunun aynısını tekrarlıyorlar. Eğer ciddi bir rakip olmak istiyorlarsa mutlaka savunma yapmaya başlamaları gerek.
21- MEMPHIS GRIZLIES (1-3): En etkili pota altı silahını kaybetmek hiç de hoş olmasa gerek. Çaylak Guy, Warwick ve Lawrence Roberts ellerinden geleni yapıyorlar ancak yetmiyor. Gasol döndüğünde play-off treni çoktan kaçmış olabilir...
22- CHARLOTTE BOBCATS (1-2): Cleveland maçında yaptıklarıyla savunmayla ümit verdiler. Bu savunma direncini tüm sezona yaymaları halinde saygı kazanacaklar. Emeka Okafor maç başına 4 bloktan fazla yapıyor. Adam Morrison ise hala beklenen patlamayı yapamadı...
23- TORONTO RAPTORS (1-2): Phoenix sistemi şimdilik beklenen sonucu vermedi. Ancak çok yönlü oyuncuları var ve sistemi sezon ilerledikçe geliştirecekler. Chris Bosh 19 sayı 12 ribauntla oynuyor. Ancak sakatlığı nedeniyle savunmada eziliyor. Garbajosa’ya daha fazla zaman verilip acilen dinlendirilmesi gerekli...
24- MIAMI HEAT (2-2): Sezona yavaş başladılar; derken Shaq da sakatlandı. Wade hala dünya şampiyonası yorgunluğunu atamadı. J-Will sakat olduğu için 35’lik Payton yaşı kadar süre alıyor ki bu onun da yakında sakatlanacağı anlamına gelir. Heat play-off’lara doğunun son sıralarından kalırsa şaşırmayın...
25- DENVER NUGGETS (0-2): Tamam NBA’de pota altında oynayacak uzun adam bulmak dert. İyi bir şutör bulmanın daha büyük bir dert olduğunu ise Nuggets gösterdi. Carmelo ilk maçta oyundan atıldı. J.R. Smith ise elinden çok ağzını konuşturuyor. NBA’de elle tutulur bir başarısı olmadığı halde neden kendisini bu kadar iyi bir oyuncu olarak görüyor anlamak mümkün değil.
26- DALLAS MAVERICKS (0-3): Onları son sıraya koymaya içim elvermedi. Mutlaka düzeleceklerdir.
27- PHOENIX SUNS (1-3): Nash ve Marion yine bildiğiniz gibi. Ancak Amare’nin sakatlıktan dönmesiyle kimya bozuldu. Diaw geçen seneki performansının çok altında. Amare ise bu yıl da sakatlığın etkisini atlatamayacak gibi görünüyor. Ancak ne olursa olsun yükseleceklerdir.
28- SEATTLE SUPERSONICS (1-3): Ray Allen, Rashard Lewis gibi iki adama rağmen olmayınca olmuyor. Savunmaları berbat halde. Büyük olasılıkla takım Seattle’deki son yılını geçiriyor...
29- NY KNICKS (1-3): Isiah Thomas’ın bu takımı bir yere götüremeyeceği daha ilk 4 maçta belli oldu. Herkes New York’ta en azından bir kafa değişimi bekliyordu. Ancak yapılan daha doğrusu yapılmayan savunmaya bakılırsa, Knicks tüm zamanların en pahalı en kötü takımı olarak kötü şöhretini daha uzun süre koruyacak.
30- BOSTON CELTICS (0-3): Knicks’in son sıraya inmesini önleyecek kadar kötü bir hafta geçirdiler. Bu kadar gencin biraraya geldiği bir takımdan fazlasını da beklememek gerek herhalde. Savunmaları berbat...
Hakan GÜLEÇ