Galatasaray Başkanı Adnan Polat, gündemdeki konularla ilgili basının önüne çıktı, İkinci Başkan Mehmet Helvacı'yı ihanetle suçladı, toplam 3 yöneticiyi istifaya davet etti şok açıklamalar yaptı
Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Adnan Polat Dedeman Oteli Balo Salonu’nda beklenen basın toplantısını tamamladı.
Galatasaray Kulübü İkinci Başkanı Mehmet Helvacı dünkü yönetim kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, kulüp başkanı Adnan Polat'tan olağanüstü genel kurula gitme talebinde bulunduğunu ve başkan Polat'ın bu konuyu 24 saat düşüneceğini söylemişti. Polat basın toplantısında bu konuda açıklamalar yaptı ve Helvacı'yı ihanetle suçlayarak, üç ismi istifaya çağırdı.
Polat, açılıştan sonra söylediği bir kelime ile bu krizin oluştuğunu ifade ederken şunları söyledi:
"Sıkıntılı günlerde etrafınızdakileri daha iyi tanıyorsunuz. İkinci başkanım bana şunu söylüyor; 'biz ibra olmayacağız, bunun için erken seçime gidelim, erken seçime gidersek inbra oluruz' diyor. Benim ibra olmama gibi bir derdim yok. Ben yaptığım her işin hesabını veririm. Sanki G.Saray yolsuzluk yaptı diye korkuyorlar. G.Saray’a şeffalığı ben getirdim. 150 sayfa rapor gidiyor Divan’a. Biz her şeyi ortaya koyar, onların verdiği karar saygı duyarız. G.Saray’ın vücüdu genel kurul, ruhu ise taraftarıdır. Biri olmadan diğeri de olmaz. 'Seçim için imza toplarım' diyor. Kimse G.Saray başkanlık makamını tehdit edemez, şantaj yapamaz. Bunun adı ihanettir. Bunun için Sayın Mehmet Helvacı Doğan Yalçınkaya, Vedat Eşkinat'ı onurlu insanlar gibi istifaya davet ediyorum. G.Saray menfaaletleri adına hep sabır gösterdim. Ancak G.Saray başkanı da bir aslandır unutmayın, bir kuzu değildir. Biz Helvacı ile kader birliği yaptık, iyi işler de yaptık ancak bu noktadan sonra beraber olmamız mümkün değildir" dedi.
-POLAT'IN TÜM AÇIKLAMALARI-
Polat'ın açıklamalarışu şekilde:
"Tüm Galatasaraylılara selamlar, sevgiler, saygılar.. Yoğun bir Ocak ayı yaşıyoruz. Hayatımızın en yoğun 20 gününü yaşadık. 5 Ocak'ta metro uygulaması, 6 Ocak'ta açılışla ilgili güvenlik toplantısı, 8 Ocak'ta kulübün ileri gelenlerinin Divan Kurulu'na kabulunu yaptık. 11 Ocak'ta hayatımızı, Galatasaraylığı öğrendiğimiz Ali Sami Yen Stadı'na veda ettik. 12 Ocak'ta yeni divan üyelerimize beratlarını verdik. 15 Ocak'ta Türk Telekom Arana'nın açılışı, olağan yönetim kurulu toplantısı, Antalya maçı, Erzurum seyehati vesaire vesaire.. Ve malum sıkıntıları yaşıyoruz".
"Adnan Polat ne düşünüyor, hayat tarzı nedir? Adnan Polat, çok partili demokrat sisteme ve hukukun üstünlüğüne inanan bir kişi. Ülkesine, milletine bağlı, saygılı. İnsanların inancı, dini, ırkı çok önemli değil, kimseyi siyasi görüşüne bakarak yargılamam. Polat asla kul hakkı yemez, takdiri ilahiye inanır. Galatasaray sevgim 47 yıl önce Ali Sami Yen'e kaçak girerek başlamıştır. 47 yıl tribünlerinde hayatımı geçirdim. Zaman zaman da yöneticilik yaptım. Galatasaraylılığımı kimseyle tartışmam. Kimse de bana Galatasararaylılığı öğretemez. Ben oralardan geldim. Tartışırken ve bazı kararlar alırken kendi koyduğum karar Galatasaray'ın yüksek menfeati içindir. Gelenek ve değerlere dikkat etmek birliktelik en önemli unsurlardan biridir. Hitap ettiğim zaman 25 milyon Galatasaraylı'ya hitap ettiğimin bilinceyim. Galatasaray'ı siyasetin dışında tutmaya çalışmışımdır. Çünkü; Galatasaray siyaseytin üstündedir. Galatatasaray'da siyaset yapılmaz, G.Saray siyaset üstüdür. Daha önce kimse Galatasaray üzerinden siyaset yapmamıştır. Bir arkadaşaımız geçen seçimde aday oldu, 3 ay izin verdik Galatasaray'ın adını kullanmadı. Kimse Galatasaray üzerinde siyaset yapmasın. 1996'da görevimi bırakmıştım ve geri dönme niyetim yoktu. Özhan abi, 'Galatasaray seni göreve çağrıyor, kaçma şansın yok' dedi. Bir anket yapıldı 7 aday arasında yüzde 92 oy aldım. Ben de bunun üzerine hayır diyemedim. İşimi gücümü bırakıp Galatasaray'a geldim. 5 yıldır zamanımın yüzde 90'nını Galatasaray'a harcıyorum. Özhan abi mali idari ve sportif başkan yardımcılığı görevini vermişti. Yapmamız gereken 6 tane çok önemli proje vardı. Yaptığımız zaman gelecek teminat altına alınacaktı. İdari yapılanma, mali yapılanma. Tüzüğün değişmesi. 30 senedir kimsenin adını anamadığı değişikliği biz yaptık. İdealini mi yaptık, belki daha iyisi yapılabilir ama artık değişebileceğini gösterdik. Galatasaray'ın kanseri; şirket yapsıdır dedik. Şimdi rakiplerimiz de bizim yaptığımızı yapıyor. Riva'yı tarladan az hallice bir araziyken değerini katladık. 50 milyon dolarlık değeri 200 milyonun üzerindedir. Artık hizmet veremeyecek duruma gelen Ali Sami Yen'in kapatılması ve yeni stadın açılması gerekiyordu. 15 Ocak'ta Türk Telekom Arena açılışını yaptık.. 6 projemiz var, gelir gider dengesini sağlayacak projeler. Statta 16 ay gecikme dengenin sağlamasına engel oldu. Amacımız; 2012 kriterlerine gelindiğinde mali durumunun sağlıklı hale geşmesini sağlamaktır".
"Özhan abi, 2006 Mart ayında göreve geldiğimde 'stat konusunu ne yapacağız' dedi. Tartışarak bir stat yapmamızın en doğrusu olacağına karar verdik. Özhan abi, Hasan Doğan'ın yardımıyla başbakanla görüşmeleri yaptı. Ben de mimari girişimleri yapmaya başladım. Özhan beyle el birliğiyle çalıştık. Yönetim kurulu üyeleri özellikle Işın Çelebi de büyük özveri gösterdi. Özhan abi ayrıldıktan sonra hastalığı ielerleyene kadar bana hep yardımcı oldu. Türk Telekom Arena en önemli projedir. Protokolün imzalandığı günden itibaren başbakan her talebimize cevap verdi, her tıkandığında müdahil oldu çözdü. Başbakan işin takipçisi olu. Bürokrat olarak da TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'ı görevlendirdi. İstimlakla, belediyeyle ile ilgili kısımları Erdoğan bey çözmüşür. Erdoğan bey projeyi sahiplendi. 3-5 ay öncesine 'bu stata açılamaz bekleyin' diye söylemler oldu. Biz stadı 29 Ekim'de teslim alabilir miyiz dediğimizde 10 Aralık'ta teslim edebiliriz denildi. 15 Ocak'ta açılış yapabilir miyiz diye sordu yapabilirsiniz dediler. Stat son güne kadar teslim edilmedi. Son güne kadar mütahit firmayla beraber çalıştık. Olimpiyat Stadı'ndaki açılış sıkıntısı ve orada oynanan maçlardaki sıkıntılar. Ulaştırma bakanlığımızla birlikte ciddi bir şekilde bu açılışa hazırlandık. Problemli bir açılış olsun istemedik. 50 bin kişiyi ağırlayacaksınız, kolay değil.
-"SIZMA OLMUŞ"-
"Organizasyonu yaparken şöyle bir yol tuttuk: 18 bin kombine satmıştık. Kombine basımı yetişmediği için davetiyelerini gönderdik. Üyelerimiz için de hep birlikite bir çatı eşleriyle davet gönderdik. 15 bin kişi ediyor. 3-4 bin kişilik yeri boş bıraktık. Şöyle bir karar aldık. Emek harcayan hangi kurum varsa onları buraya davet edelim dedik. Davetiyeler böyle dağıtıldı. Çok muhteşem bir görüntü vardı. Başbakanımızı davet etmiştik sağolsun kabul etti. Başbakanın geliş saatinden 2 saat öncesinden olağanüstü güvenlik önlemleri alınmışı. Bir emniyet müdürü davetlilerin dışında içeriye 300'e yakın bir sızma olduğunu söyledi. Bunlar provakatör mü eylemci mi onlar da bilmiyordu. 3-4 defa stadın içinde tur attım."
-"ERDOĞAN BAYRAKTAR ÖZÜR DİLEDİ"-
"Stada gerçekten büyük emek veren Erdoğan Bayraktar konuşmaya başlayınca taraftarımzıdan ciddi şekilde bir tepki aldı. Erdoğan beye yakındım ama duymakta zorlanıyordum ses sisteminde ve konuşmasında ciddi sorun vardı. Yapılmaması gereken bir açıklamaydı. Taraftarın bu tepkisi çok doğal bir şeydir. Erdoğan Bayraktar beni aradı 'Sayın başkan nasıl Galatasaraylı olduğumu biliyorsun' dedi. Kendisi Galatasaray üyesidir, bu satat için büyük emek vermiştir. Yaptığı konuşma için 'Çok üzgünüm. Kötü bir şey söylemek istemedim. Yaşanan zaafiyeti anlatıp yönetimin nasıl büyük bir iş yaptığı göstermek istedim. Taraftarlardan, Galatasaray camiasından özür diliyorum' dedi."
“Bu protestolar içinde stadımıza büyük emek veren başbakan yanımda oturuyordu ve inan ki yüzünün şekli değişti. 30 saniye bakanlarıyla istişare ettiler ve bu ortamda daha fazla bulunmamay karar verdiler. Başbakan ‘kalkalım’ dedi ve biz de kendilerini yolcu ettik. Zaten o olayları hepiniz biliyorsunuz. Düşünebiliyor musunuz; 5 yılık emek, muhteşem bir gece, muhteşem bir stat, ortada kalan hayal kırıklığı ve küskünlük. İnanın ki benim hayatımda yaşadığım en üzücü anlardan biriydi. Bize bu kadar emek verirken, misafirimize ev sahipliği yapamadık. Bunun için ve bu olay G.Saray’ı yıpratacağı için üzüntü yaşadım. O gece uyumadık, ertesi gün olağanüstü bir açıklama yapmamız gerekti. Keşke yazılı yapsaydık. Orada o içeri sızan isme provokatör veya yasa dışı örgüt üyesi mi dersiniz bilmem, ne derseniz deyin, biz provokatörler olarak isimlendirmek istedik. Ali Sami Yen’de de her maç sonrası kamera görüntüleri emniyet tarafından alınır. Emniyetin de ayrı kameraları çeker. Burada da öyle oldu. Bu provokatörler, stada bizim bilgimiz dışında sızanlarla ilgili bir söylemde bulundum. Ama o yorgunlukla ‘protestocular’ dedim. Sonraki gün gazetelerden anladım ki yanlış kelimeyi kullanmışım internetten düzelttim, hatta Lig Tv’den de Erzurum’da düzeltme yaptım. Davetlilerim dışında nasıl girdiğini bilemediğimiz insanlar olduğunu söyledim. Elbette ki protestodan doğal bir şey olamaz. Biz ne ıslıkçı, ne protestocu avına çıkmadık. Kimsenin ismini emniyete de vermedik. Ne kulüp üyelerini, ne kombine alanları, ne de davetiye alanları.. Bizden davetiye alanların onları kime verdiğini ise bilmiyoruz açıkçası. Ancak öyle bir ortam çıktı ki sanki biz o kişileri fişliyoruz. G.Saralylı olsun olmasın herkes bu konuda söylemde bulundu”.
“Bu kelimeden yola çıkarak 5 gündür beni yargılıyorlar. Biz ne yaptığımızı, ne söylediğimizi biliyoruz. Bize kimse G.Saray taraftarını öğretmesin. 47 yılımı verdim bu kulübe, 27 yıldır yönetimdeyim. Taraftarımızı kışkırtıp politikaya alet edip durumdan kendilerine nema çıkarmak isteyen insanlar var. Bunların hiçbiri beni korkutamaz. Yaptığım her şeyin arkasındayım. İnsan olarak hata da yapmış olabilirim. Ama G.Saray taraftarı benden şu ana kadar en ufak zarar görmemiştir. Şimdi eğer beni protesto edecekse G.Saray taraftarı etsin, başkası edemez. Bizi asacak biri varsa, G.Saray taraftarıdır. Bu işten politika yapıp G.Saray taraftarını buna alet edemezler”.
“Bir de başbakanın dışında Ak Partili dostlara da seslenmek istiyorum. G.Saraya yönelik söylemleri G.Saray camiasını çok üzmüştür. 25 milyon taraftara sahip G.Saray, bir ülke nüfusundan büyük bir kitledir. Bu insanların gönlünü kırmak kolay, kazanmak zordur, G.Saray itilip kakılacak bir camia değildir”.
“G.Saray kongre üyelerine de bir şey söylemek istiyorum. Lütfen artık G.Saray’la ilgili bir şey söylemeyin, susun. Biraz sükun edin. G.saray içinde bizi yıpratmak için bunu fırsat bilenler bize zarar veriyor ama daha çok kulübe zarar veriyorlar. Bizi eğer değerlendirmek istiyorsanız 45 gün sonra mali ve idari genel kurumuz var. Gelin oraya bizi değerlendirin, eleştirin ibra edin veya etmeyin. Ama şuan lütfen biraz sükunet”.