Neşet Hoca bir başka sınavda da 'Kepler Yasası' ile ilgili bir soru sordu.
Sınıfta sadece bir kişi bilebildi. Zaten o da en çalışkanımızdı. Ama sınavdan tek sıfır alan da bu arkadaş oldu.
Meğer doğru cevap, 'O dersi daha işlemedik hocam' olmalıymış!
Alıntı:
Bir gün öğlen tenefüsünde yemek yiyordum. Dehşet Neşet bir sınıftan çıktı. Beni göstererek, 'Gel buraya' dedi. Çekinerek yanına gittim.
Elimde tost ve kola vardı. Neşet Hoca 5 Mat. B sınıfını o gün cezalandırıp öğle teneffüsüne çıkarmamış.
Bana, 'Ye bakiyim o tostu şunların önünde' dedi. Tostu 45 kişinin bakışları altında yemeye başladım. Dehşet Neşet bir yandan da, 'İççç, kolayı da iç!' diyordu.
Esas bomba sonraki cümlede patladı: 'Ağzını da şapırdat lan! İyice canları çeksin!'
Alıntı:
Dehşet Neşet'in öğrencisi olduğum yıllarda 'kara tahta ve tebeşir'den 'cam tahta ve gazlı kalem'e yeni geçilmişti. Sınıfta kalemlerin mürekkebiyle ilgilenen bir öğrenci vardı.
Fakat o derste görevli arkadaş kalemleri doldurmayı unutmuş. Dehşet tahtaya yazmaya başladı. Kalemin boş olduğunu görünce durdu.
Sınıfta bir ölüm sessizliği oldu. Biz görevli arkadaş için Fatiha okumaya hazırlanıyorduk ki Neşet Hoca yazmaya devam etti!
Tahtaya, mürekkebi olmayan kalemle, görünmeyen yazılar yazıyordu!
'Bakın buraları iyi not edin', 'Şekilde de görüldüğü gibi' türünden repliklerle şovunu iyice süsledi. Hatta ara sıra bir öğrenciyi çağırıp boş tahtayı sildirdi. 'Şu kısmı iyi temizle' filan dedi. Korkudan gülemiyorduk bile.
Bir sonraki sınavı o gün anlattığı (haliyle bizim göremediğimiz) yazılardan yapmıştı. Tabii bütün sınıf dökülmüştü.
çok komik