ARSLAN NİHAT
Arslan Nihat(Bekdik),Galatasaray'da tam 18 yıl futbol oynayan ve bunun yanında daha pek çok özelliğiyle adını Sarı Kırmızılı takımın tarihine altın harflerle yazdıran bir sporcudur.
1902 yılında doğan Arslan Nihat,futbolun yanı sıra atletizm ve kürek sporu da yapmıştı.Üç adım atlamada ve yüksek atlamada Türkiye rekorlarının sahibi olan Bekdik ayrıca yüzmede de rekorlar kırmış,binicilik alanında da kendini göstermişti.
Bekdik,1923 yılında 11 metre 92 santimetrelik derecesiyle üç adım atlamada,1.58 metre ile de yüksek atlamada Türkiye rekorlarının sahibi olmuştu.
Bekdik'e arslan ünvanı,takımı için çok iyi mücadele etmesinden dolayı seyirciler tarafından verilmiştir.
Nihat Bekdik,Sarı Kırmızılı forma altında 288 maçta oynamıştır.Dönemin Milli Takımının da Fenerbahçeli Zeki Rıza ile birlikte değişmez iki adamından biriydi.Uzun yıllar Galatasaray'ın kaptanlığını da yapan Bekdik,Milli Formayı 21 kez giyerek,kendi dönemi için bir rekor kırmıştır.Bekdik,10 kez de Milli Takım kaptanlığı yaparak bu konuda da adını futbol tarihimize yazdırmıştır.
Aktif futbolculuk yaşantıısndan sonra da sporu sürdüren Arsan Nihat,binicilik,yelken ve yüzme sporlarını yaptı.Katıldığı yarışlarda dereceler ve madalyalar kazandı.Yaşıtlarının artık kendilerini emekli ederek köşelerine çekildiği dönemde bile Arslan isimli teknesiyle yarışlara katılıp şampiyonluklar kazanan,boğazı yüzerek geçme yarışlarına katılan Nihat Bekdik,neredeyse bütün ömrünü bir sporcu olarak geçirdi.
1957 yılında milletvekili olan Bekdik,21 Ekim 1972'de İstanbul'a ölmüştür.
MEHMET LEBLEBİ
Türk futbolunun ve Galatasaray'ın unutulmaz yıldızlarından Leblebi Mehmet 1908 yılında Pınarhisar'da doğdu.Galatasaray Lisesi'nde öğrenimini yaparken futbola başlayan Mehmet Salim,büyük yeteneği ile daha 12 yaşındayken genç takım kadrosuna girmiş ve 14 yaşındayken de birinci takım kadrosunda yer almıştır.Lakabı hakkında ufak tefek olmasından dolayı çeşitli rivayetler bulunmakla birlikte,bu ünvanı en çok 1925 Kasım ayında 20-0 biten Vefa maçında attığı 14 gol ile,''leblebi gibi gol atan'' adam olarak perçinlemiştir.Genelde sağaçık mevkiinde oynayan Mehmet'in rekoru bugüne kadar kırılamamıştır.
Leblebi Mehmet 16 yaşında Paris Olimpiyatlarına gidecek A Milli kadroya alınmış ve 15 kez milli olup 2 de gol atmıştır..Galatasaray'la 5 kez İstanbul ligi şampiyonluğu yaşayan Leblebi Mehmet'in,Fenerbahçe ve Beşiktaş'a da 7'şer golü bulunmaktadır.
Soyadını lakabıyla aynı Leblebi şeklinde değiştiren Mehmet,26 yaşında erken futbolu bırakmış zaman içinde Galatasaray yönetimlerinde yer alımıştır.1972 yılında kaybettiğimiz Leblebi Mehmet'i saygı ve rahmetle anıyoruz
Ulvi YENAL
İki ağaç arasındaki kalecilikten bakanlık müsteşarlığına kadar Türk spor tarihine ismini altın haflerle yazdırmış ve sembol olmuş bir Galatasaraylı..Milli takım kalesinin uzun yıllar değişmez file bekçisi.İsviçre'de Servette kulübünün futbolcusu olarak Türkiye'yi en iyi temsil eden bir kalecimiz..
Kulübümüzün başkanlığını yıllarca yapan ve yönetimindeki spor dallarında kulübümüze sayısız şampiyonluklar kazandırmış çok değerli bir yönetici..Ülkemizde sporu yönlendiren Beden Terbiyesi teşkilatının en üstündeki mevkide bulunmuş bir Galatasaraylı..
Kasım 1986,
''1908 yılının sonlarında doğdum,futbola başlamam bir tesadüf eseridir,Galatasaray'a Manisa Kula'dan gelmiştim..Çelimsiz ufak tefek bir çocuktum,bir gün okulda üst sınıfla yapılacak maçta sınıf kalecisi o gün için maça gelemeyince takım kaptanının (Cezmi Şahingiray)zorlamasıyla tesadüfen iki ağaç arasındaki kaleye geçirildim.Oyun başlar başlamaz bize penaltı oldu.Penaltıyı şimdi New York'da ticaretle meşgul olan Kenan Kent çekti,ama kaleye giden topu benden evvel Şefik Kavur tuttu.Bu sefer o zamanki uygulamaya göre,penaltı altı adımdan çekilecekti.Top dikildi Kenan gerildi ve şutu çekti.Top yüzümde patladı. O sırada refleks bir hareket yapmış olmalıydım ki,adım bir anda altı pastan kafa ile penaltı kurtaran kaleciye çıktı.
Artık topa karşı korkum kalmamıştı.O cesaretle her gelen topu kurtardım ve bir üst sınıfı yendik.Galatasaray kalecisi Adil Giray hocamız kabiliyetli gördüğü çocukları etrafına toplamıştı.Leblebi Mehmet,Suphi Batur,Ali,Burhan,Ercüment ve daha bir çok arkadaş artık Adil Giray hocanın idaresi altında idik.Adil hoca bize yalnız futbol öğretmiyor,sporculuğu,spor terbiyesini ve hatta çok sonraları Beden Terbiyesi Kanununun 1. maddesinde yer alan iyi vatandaşlığı,çalışmayı ve insanlığı öğretiyordu.Adil hocanın yetiştirdiği bu genç mektepli nesil,çok değil dört beş yıl sonra arka arkaya şampiyon olacaktı..Adil hoca 3.sınıfta iken bir gün Fransız Milli Takım kalecisi Pierre Chayrizgez'in kaleci kitabını getirdi ve modern kaleciliği kitabı tercüme ederek öğrendim ve yepyeni bir oyun tarzı ile sahaya çıktım.Galatasaray takımında yer aldığım zaman 16 yaşında idim..Galatasaray'da en güzel hatıram,şimdi müzeyi süsleyen ''Gazi Büstü''nü Fenerbahçe'yi ilk maçta berabere kaldıktan on beş gün sonra 4-0 yenerek kazanmamızdır...''
Futbol ve Tenis Federasyonları başkanlıklarında bulunup,futbola profesyonelliğin gelmesinde katkıları olan Ulvi Yenal,6 kez milli olup Galatasaray'la 4 İstanbul Şampiyonluğu vardır.
1993 yılında vafat eden Ulvi Yenal'ın diğer önemli bir özelliği de Galatasaray'a 27 golle en çok atan oyuncu Fenerbahçeli Zeki Rıza'dan gol yemeyen kaleci oluşudur..
Baba Gündüz (Kılıç)
Futbolcu olarak tekniği hava toplarında büyük başarısı,golcülüğü,kaptan olarak takım yönetimi,teknik direktör olarak psikolojik ve taktik yönlerden oyuncularını hazırlaması,teknik bilgisi ve spor yazarlığında dürüst,otorite sahibi olarak Türk futbolunun gönlündeki Baba sı..
Galatasaray futbol takımına 16 yaşında gelenlerden,camiayı iki direk arasından alıp tüm yurda maleden başlangıcın ismi..
Galatasaray Dergisi son sayısında 10 sayfa ile Gündüz Kılıç'ı anlatmış..Saygıyla anıyoruz..
NECDET CİCİ (KAYRAL)
15 Yaşında Galatasaray Lisesi'nden futbol tarihine geçen isimlerden..O yaşda Fenerbahçe'ye 3 gol birden atıp GAZİ BÜSTÜ KUPASI'nın alınmasında en büyük rol sahibi..Yine toplamda Fenerbahçe'ye 7,Beşiktaş'a 6 gol..O dönemlerde 1 kez milli formayı giyme fırsatı bulabilen Cici Necdet cemiyet hayatındaki yeriyle de hayli tanınan bir sima idi..