Gran Turismo 5 - Ön İnceleme
En iyi sürüş simülasyonu
1993 yılında çok küçük bir geliştirme takımı ile işe başlayan Kazunori Yamauchi, video oyunları tarihinde bu kadar önemli bir oyun serisi yaratacağını acaba o zamanlar düşünüyor muydu? İlk oyunu Motor Toon Grand Prix’ten sonra Polyphony Digital’in başına geçti. 1998 yılında Gran Turismo 178 araç ve 11 yol ile piyasaya sürüldükten sonra 11 milyonluk satış rakamı ile büyük bir başarıya imza attı. Gerek araç sayısı, kontrolleri ve zamanının ötesinde grafikleri ile kendi türündeki oyunlar için yeni bir başarı çitası oluşturdu.
Aradan geçen yıllar içinde Gran Turismo 2, Gran Turismo 3, Gran Turismo Concept, Gran Turismo 4 Prologue, Gran Turismo 4 ve Gran Turismo 5 Prologue’a imza atan Kazunori Yamauchi şimdi bize 3 Kasım tarihinde serinin en son oyunu Gran Turismo 5’i sunacak, son oyun ile bize neler vadediliyor hep beraber görelim…
Gran Turismo 5
GT5, 2 Kasım tarihinde Amerika, 3 Kasım tarihinde Avrupa için satışa sunulacak. 2006 yılından bu yana geliştirilen oyun, oyunun fanları tarafından sabırsızlıkla beklenmekte. Son Gran Turismo’yu 2005 yılında oynayanlar, neredeyse 5 yıldır yeni oyun için sabırsızlıkla bekliyor. Arada Gran Turismo PSP ve Gran Turismo 5 Prologue’u geliştiren takım çok yoğun çalışmalar içinde oyunu bekleyen fanların beklentilerini karşılama çabası içinde çalışmalarına devam ediyor. Oyunun özelliklerinin ise şöyle olması bekleniyor:
- 200’den fazla Premium araç olmak üzere, 1000’den fazla araç
- 20 bölgede 70’den fazla yol
- Görsel ve mekanik hasar modellemesi
- Dinamik gece ve gündüz değişimi
- Hava şartları
- 32 kişilik lobilerde, 16’sı yarışçı, 16’sı izleyici olmak üzere online yarış modu
- Sesli ve yazılı konuşma imkanı
- 1920x1080p, 60 fps native çözünürlük
- 16 araç aynı anda yarış
- Premium araçlarda 500 bin poligondan oluşan grafikler
- Kafa hareketlerini takip sistemi (Head Tracking)
- Move desteği
- Photo Mode
- Bölünmüş ekran ile aynı anda çoklu oyun oynama
- Nascar, WRC, Kart lisansları
- B-spec modu
- Kendi yolunuzu yapabileceğiniz Track Editor
- 3D desteği (720p olarak gelecek)
Bunlar şu ana kadar açıklanan genel özellikler. Büyük ihtimalle Eylül ayı içinde Tokyo’da yapılacak TGS’de kalan özellikler ve oyun hakkındaki diğer detaylar da açıklanacaktır. Bu hali ile bile bugüne kadar hiçbir yarış oyununda görmediğimiz tüm özellikler bir arada Gran Turismo 5’de gelecek.
Premium araçlar, standart araçlar?
E3 2009’un ardından basına ilk defa sızan Premium araç olayı bir çok kişinin kafasını karıştırmış, bazı fanları tarafından da eleştirilmişti. O zaman konu ile alakalı tam bir açıklama olmadığından durum tam olarak anlaşılamamıştı. Kısaca durum şu; Gran Turismo 5’de Premium araçların her biri 500 poligondan oluşmakta ve her bir aracın yapımı 6 ay sürmekte. Doğal olarak yaklaşık 140 kişilik bir geliştirme takıma sahip olan Polyphony Digital’in bu kadar süre içinde 1000 aracın zamanında modellemesini beklememiz de imkansız olurdu.
Vidalarına kadar modellenen bu araçlar aynı zamanda çok detaylı kokpitlere de sahipler. Bu araçların standart araçlardan daha gelişmiş bir görsel hasar modellemesine de sahip olacakları biliniyor. Standart araçlar ise serinin daha önceki oyunu olan Gran Turismo 4’ten alınarak daha detaylı olarak modellenecekler. Bunlarda kokpit görüntü çok büyük ihtimalle olmayacak gibi. Konu ile ilgili söylentilerden bir kısmı standart araçlarda basit bir kokpit görüntüsünün de olacağını belirtiyor. Daha önce de belirttim üzere bununla ilgili daha detaylı bilgileri TGS’de bulacağız.
Oyunda yaklaşık 200 premium araç, 800 kadar da standart araç bulunacak. Hala bu iki kısım aracın aynı anda yarışıp yarışmayacağı da belli değil.
Grafikler
Tüm Gran Turismo oyunları gibi Gran Turismo 5’de çağının ötesinde grafiklere sahip olacak. Bugüne kadar hep karmaşık yapısı konuşulan PlayStation 3 bu oyun ile neler yapabildiği kanıtlayacak gibi duruyor. O inanılmaz detay içeren grafikler 1080p çözünürlüğünde saniyede 60 kare olarak sunulacak. Bu bir anlamda PS3’ün sınavı olacak gibi, çünkü bugüne kadar çıkan multiplatform oyunlarda, PS3 grafikleri yüzünden eleştirilmişti. İçerdiği teknoloji sebebi ile Gran Turismo 5 bir nevi bunlara cevap niteliğinde olacak.
Kaplamalardaki detaylar gerçekten de dudak uçuklatacak düzeyde. Metal kısımlar geçekten metal gibi, araç içindeki döşemeler de gerçek döşeme gibi duruyorlar. Premium araçların vidasına kadar modellendikleri ifade ediliyor. Bu güzel grafikler ile kokpitten oynamak gerçekten de büyük zevk verecek gibi. Tabii tüm bunlar araçların yaklaşık 500 bin poligon modellenmesinden kaynaklanıyor ve tüm bu detaylara sahip 16 aracın anda pistte yarışacağını düşünmek ise ayrı bir heyecan…
Bu grafiklerin gece/gündüz dinamik değişimi ile gerçekleştirilmesi oyunun grafiklerini bir üst düzeye taşıyor. Görsel hasar ise tabii ki bu ziyafetin adeta tuzu biberi olacak.
Kontroller ve Sürüş Fizikleri
Söz konusu olan bir yarış simulasyonu oldu mu, sürüş fizikleri ile kontroller ilk başta sorgulanan özellikler oluyor. Diğer tüm yarış simülasyonlarında olduğu üzere Gran Turismo 5’te de kontroller ve fizikler oyunun temel yapıtaşlarından biri. Bu özellikler üzerinde en grafikleri kadar uğraşıldığını bilmelisiniz. Söz konusu Gran Turismo oldu mu, insan bu konuda yüksek beklentiler içine giriyor. Önceki oyunlarında olduğu üzere sürüş fizikleri de hep grafikleri kadar iddialı olmuş bir seri Gran Turismo…
Son oyun ile birlikte artık daha gerçekçi fiziklerle birlikte, araçlarda takla atma özelliği de geliyor, tabii görsel hasar yanında, mekanik hasarın da fizik motorun önemli bir parçası olduğunu unutmamak lazım. Bariyerler ve diğer araçlara sürtünerek viraj almak artık düşünüldüğü kadar avantaj sağlamayacak. Önceki nesillerde maalesef konsolların güçleri bu tip özelliklerin oyun içinde olması için yeterli gelmiyordu, yeni nesille birlikte donanımların bu tip hesaplamalara izin vermesi sebebi ile artık özlediğimiz tüm özellikleri bir arada görebileceğiz.
Tabii fizik motor tek başına bir anlam ifade etmiyor, bu fizik motor gerçeğine en ufak tümsekleri de dahil olma üzere tasarlanmış yolları eklediğinizde gerçek bir fizik simülasyon ortaya çıkacak gibi görünüyor. Genelde diğer yarış oyunlarında yollar adeta bir buz pisti gibi dümdüz tasarlandığından fizik motorların gerçek kapasitelerini değerlendirmeleri mümkün olamıyordu. Bu tip fizik özellikler ancak Gran Turismo 5 ile mümkün olacak…
Beygir Cengaveri
Elimizin altındaki 500 beygirlik bir aracı kontrol etmeye çalıştığımızda ise bu fizikler çok iyi kontroller ile desteklenmediği sürece bir anlam ifade etmesi elbette beklenemezdi. Gran Turismo 5 bu alanda da önceki referanslarına dayanarak gerçekçi kontroller vadediyor. Önden çekişli bir araç ile, dört çeker bir aracın kontrol farkını hissettirmekte başka bir maharet. Bu konuda da Gran Turismo 5, gerek önceki oyunlar olsun, gerekse Gran Turismo 5 Prologue olsun neler yapabileceğini bizlere ispat etmiş durumda.
Eğer kaliteli bir direksiyon setine sahipseniz zaten bu mükemmel kontrollerin hazzını sonuna kadar yaşayacağınız şimdiden garanti. Logitech’in Driving Force GT’si ile G25 ve G27 direksiyonlar bu konudaki ihtiyacınızı rahatlıkla karşılayacak durumda. Bütçenize göre en uygun olanını tercih etmek size kalmış. Prologue sürümde farklı araçlarda farklı direksiyon sertlik ve tepkilerine sahip olan oyun adet ben direksiyonla oynanırım diye bağırıyor. Driving Force GT bu günlerde neredeyse bir Dualshock 3 fiyatına satılıyor, almak için büyük fırsat, değerlendirmekte büyük fayda var.
Son gelen video ve açıklamalara göre oyunda rüzgar faktörü de sürüş deneyiminizi etkileyecek bir faktör. Özellikle ayarlar ile fazla uğraşan arkadaşların dikkate alması gereken başka bir girdi de bu olacak gibi. Kanat ayarlarını yaparken rüzgar durumunu dikkate almayan oyuncuların oyun esnasında büyük sorunlar yaşayacağı kesin gibi.
İçerik
Söz konusu olan 1000 araç ve 70’in üzerinde yol olunca insanın haliyle karşısında hayret verici bir içerik oluyor. Ancak bu içeriği doğru olarak değerlendirmeyince sonuç hüsran da olabiliyor. Gran Turismo’nun rakibi olan oyunlarda daha önce buna benzer durumları beraber görmüştük.
Gran Turismo’yu, Gran Turismo yapan otomobil aşıklarının isteklerini karşılayan yapısı olmuştur hep. Serinin son oyunu ile bu gelenek devam edecek gibi. İçeriğinde “Photo Mode” denilen sahip olduğunuz araçlarla dünyanın dört bir yanından özel mekânlarda fotoğraf çektiğiniz özel fotoğraf modu dışında araç yıkma, yağ değiştirme, daha önce belirlenmiş temalar üzerinde değişiklik yaparak 10 km.’ye kadar uzunlukta özgün pistler yaratma, mükemmel yarış modu, online oyun deneyimi ile gerçekten de mükemmel bir içerikle geliyor Gran Turismo 5.
Farklı bölümlere ayrılmış yarış modlarında yarış için gerekli şartları taşıyan araçlar ile katılacağınız yarışların çok uzun ömürlü bir tek kişilik oyun deneyimi vadediyor. Online multiplayer seçenekleri dışında offline çok kişili bölünmüş ekranda yarışlar da yapabileceğimiz gelen bilgiler arasında.
Lisans Testlerine Devam
Tabii kimilerinin zorluğundan dolayı beğenmediği, ama benim bayıldığım lisans testleri yine bu oyunda da olacak. Oyunda sadece sıfır arabalar yok, ayrıca ikinci el araçlar ile yarışlardan kazanacağımız gizli araçlar da olacak, buna bazı özel durumlarda alabileceğimiz özel araçları da ekleyebilirsiniz.
Yıllardır alıştığımız Gran Turismo geleneğine uygun olarak yine modifikasyonlarla, araçlara yapacağımız ayarlarla uzun zaman geçireceğimiz kesin gibi. Bu sefer daha ayrıntılı modifikasyon ve ayar seçeneklerini olacağı oyunumuzda maalesef uzun süredir beklenen Livery Editor olmayacak. Livery Editor ile araçlarımızı istediğimiz gibi boyayıp, istediğimiz kaplamalar ile şekilden şekile sokma imkanımız vardı. Ancak alınan son kararlar doğrultusunda bu özellik Gran Turismo 5 ile gelmeyecek.
Dinamik gece/gündüz değişimi ile hava şartlarının tüm pistlerde olmayacağı yönünde sağlam bilgiler var, bunlar daha önceden belirlenen pistlerde olacak, tüm pistlerde değil. Özellikle meşhur Nordschlifie pistinde geceleri kırılmış farlar ile adeta bir korku filmi havasında yarışmaktan inşallah mahrum olmayacağız diye düşünüyorum.
Oyunda sürme şerefine nail olacağımız araçlardan bazıları şunlar;
Amuse
380RS Superleggera (Z33)
(Opera Performance) 350Z RS Gran Turismo
Aston Martin
V8 Vantage ('99)
Audi
R8 4.2 FSI R-Tronic ('07)
R8 LMS (PlayStation Abt Nur 24, '09)
Bentley
Speed 8 (Le Mans, 2003)
Bugatti
Veyron 16.4 ('09)
Chevrolet
Camaro Z28 ('69)
Ferrari
330 P3/4 ('67)
458 Italia ('10)
F2007 (F1, '07)
Lamborghini
Gallardo LP560-4 ('08)
Gallardo LP550-2 Valentino Balboni ('09)
Miura P400 Bertone Prototype ('66)
Lotus
Esprit V8 ('02)
Maserati
GranTurismo S ('08)
Spyder
McLaren
F1 ('94)
Mercedes-Benz
SLR McLaren 19" Option ('09)
SLS AMG ('10)
Nissan
(Nismo) Skyline GT-R R-Tune R1 (R33-gen, '99)
Skyline GT-R V-Spec Nur (R34-gen, '02)
Pagani
Zonda R ('09)
Peugeot
908 HDi FAP (Le Mans, '10)
Shelby
Cobra 427 ('65)
Toyota
FT-86 Concept ('09)
Prius (3rd-gen, '10)
Zele
Skyline 370GT Coupe Gran Turismo Edition (V36-gen, '09)
Olacağı kesinleşen pistler ise şöyle olacak;
Road Courses
Autodromo Nazionale Monza
Circuit de la Sarthe
Daytona International Speedway
Eiger Nordwand Forward & Reverse
Fuji Speedway F & GT
High Speed Ring Forward & Reverse
Indianapolis Motor Speedway
Nurburgring GP/F, Nordschleife, & 24H
Suzuka Circuit & Suzuka East Course
The Top Gear Test Track
Tsukuba Circuit
Oval Tracks
Daytona International Superspeedway
Indianapolis Superspeedway
Street Circuits
Circuito de Madrid
London Short Forward & Reverse, and Long
Piazza del Campo
Rome
Route 5
Tokyo Route 246
Rally Stages
Toscana (circuit, snow/dirt)
Son günlerde ortaya çıkan bir kaynağa göre Belçika’nın meşhur pisti SPA da büyük ihtimalle Gran Turismo 5’de yer alacak.
Online modların dayanılmaz çekiciliği
Online ise çok geniş içeriğe sahip olacak. Aynı anda 16 kişi yarışken diğer 16 kişi de yarışı canlı olarak takip edecek, yarışan kişilere anında taktik verecek ve aynı anda sesli ve yazılı olarak görüşebilecekler. Oyunun online sistemi dedicated server’lar üzerinden olacağı için sorunsuz online deneyimi yaşayacak gibiyiz. Ayrıca oyunlara ait tekrarlar direk oyun içinden Youtube’a da upload edilerek tüm dünya ile paylaşılabilecek.
Konu ile ilgili çeşitli kaynaklara göre şu anda Japonya’nın en hızlı server’ları Polyphony Digital’e ait, umarız tüm bu kaynaklar doğru olarak kullanılır ve kusursuz online deneyimi yaşarız. Kuşkusuz online oyunculuk oyunların ömürlerini single player oyunlara göre daha uzun ömürlü hale getiriyor.
Simülasyon oyun severlerin yakından tanıdığı TrackIR denilen baş hareketlerini takip ederek kokpit içinde kafanızı çevirdiğiniz yönü gösteren sistemin bir benzeri de PS3 Eye kamera ile oyun içinde bulunacak olan yazılım sayesinde kafa takip sistemi bulunacak. Bu özellik sayesinde çok ekran moduna da gerek kalmayacak. Oyunda bu sistemin olmasına rağmen çoklu ekran sisteminin bulunup bulunmayacağı henüz kesinleşmedi.
Harekette sınır yok
Son günlerde gündemimizde olan Move kontrol cihazının da oyunda kullanılacağını biliyoruz, ancak hala ne şekilde kullanılacağı belli değil. Move ile gündemde olan 3D desteği oyunda yine bulunacak. 720p çözünürlükte 3D desteğine sahip olan oyuncular stereoskospik gözlükleri ile oyunu 3D olarak oynayabilecekler.
PSP el konsol sistemine sahip olan oyuncular, PSP’de garajlarında olan araçları Gran Turismo 5’de kullanabilecek, her iki sistem arasında bağlantı kurabilecekler.
Normal pist yarışları dışında, drag yarışları, stunt (gösteri) yarışları, drift yarışlarına da katılabileceğiz. Tüm bunlar online olarak oynanabildiği gibi single player modda kariyer yarışlarımız dışında serbest olarak bunları deneyebileceğimiz modlar da olacak.
Genel olarak oyun bu içeriğe sahip olacak. Eylül ayı ortalarında Tokyo’da düzenlenecek olan Tokyo Game Show’da oyunun diğer özellikleri ile pistleri ve araçlarının açıklanacağını düşünüyorum. Bu özellikleri itibarı ile oyun tarihinde ilk defa bir yarış oyunu bu kadar özelliği bir arada barındıracak.
Nedir bu Porsche davası?
1000 tane araç olur da Porsche olmaz mı? Evet Gran Turismo 5’de Porsche markasına ait araçlar maalesef olmayacak. Yıllar önce Electronic Arts şirketi Porsche markasına ait lisansları aldığı için Gran Turismo’da oyununda bu araçların olması için gerekli anlaşmayı yapabilmiş durumda değil. Bazı başka oyunlar tarafından bu lisans kullanılmış olsa da Polyphony Digitals şirketine bu lisans verilmiş değil.
Ama Porsche tutkunu yarışseverlerin fazla üzülmesine gerek yok, çünkü RUF olarak bilinen ve farklı firma tarafından modlanarak satışa sunulan Porsche’lar oyunda bulunacak. Tüm bunlara rağmen gerek ülkemizde, gerekse bazı dış kaynaklı forumlarda bununlar ilgili şeyler yazılıp söyleniyor.
Ben içinde 1000 aracın bulunduğu bir yarış oyununda bir markanın olmamasını o aracın sahibi olduğu firmanın eksikliği olarak görüyorum. Gran Turismo gibi artık bir marka haline gelmiş bir oyunda yer almak, o firmanın fanları tarafından sevinilecek durumken, nihayetinde fanlarını oyun içinde bu deneyimden mahrum eden üretici firmanın hiç de hayrına görünmeyen bir durum.
Sonuç olarak bu Porsche olur, başka marka olur, eğer her oyuncunun isteğini yerine getirmek mümkün olsaydı oyunda 5-6 bin civarında aracın olması gerekirdi ki, bu da oyunun 2020’den aşağı çıkmaması gibi bir durumu ortaya koyardı.
Porsche meraklısı oyuncular başka oyunlarda beklentilerini gerçekleştirme yolunu seçebilir…
Değerlendirme
Oyunun yukarıda saydığımız özellikleri artı yönleri olarak değerlendirilebilir. Bu hali ile video oyunları tarihinin en büyük oyunu ile karşı karşıya olabiliriz. Ama her mükemmel oyunun olduğu gibi Gran Turismo’nun da eksi olarak değerlendirilecek yönleri mevcut. Bunları ise aşağıda değerlendireceğiz.
- Gölgelerdeki tırtıklar hala düzeltilmiş gibi görünmüyor. Bu sorunun bugüne kadar çözülmesi bekleniyordu ama hala son videolarda bu tırtıkları açıkça görebiliyoruz.
- Hasar modellemesi ile ilgili hala doyurucu videolar göremedik, fuarlarda ise genel olarak hasarlar kapalı olarak oynandığı için açıkçası bu konu hakkında da net bir fikre sahip değiliz. Ama görünen duruma göre bazen ortaya olmaması gereken görsel hasarlar çıkabiliyor.
- Araçların Premium ve standart araçlar gibi iki sınıfa bölünmüş olması serinin fanları da dahil olmak üzere bir çok oyuncu tarafından yadırgandı. Hatta keşke sadece o Premium araçlar sunulsaydı da 1000 araç olmasaydı şeklinde yorumlar da var. Ama sonuç olarak en küçük vidasına kadar tasarlanmış premium araçlar bu durumu kurtarıyor gibi görünüyor.
- Her ne kadar 3.5 yıldır geliştirilmiş olsa da bu nesil Gran Turismo beklenenden çok daha geç çıkıyor. Normalde bundan önceki nesillerde konsolun çıkışını müteakiben bir, bir buçuk yıl içinde çıkan oyunlar, bu sefer 3.5 yıl sonra çıkıyor. Bu gecikme oyunun fanlarını kızdırdığı gibi, oyun hakkındaki beklentileri de yükseltti.
Türkçe oyun!
Oyun daha öncede belirttiğim üzere 2 Kasım’da Amerika’da, 3 Kasım’da Avrupa’da çıkacak ve gelen bilgilere göre oyun ülkemizde Türkçe olarak piyasaya sürülecek. Multi 12 denilen 12 dil desteği içinde Türkçe dil desteği de mevcut görünüyor. Ancak Türkçe dil seçeneği sadece Türkiye’de satılan sürümlerde de söz konusu olabilir. Oyunun normal sürümü dışında Collector Edition ve Signature Edition sürümleri de oyunla birlikte satışa sunulacak. Şimdiden ön siparişlerdeki yerinizi almanızı öneriyorum, çünkü bu oyun neredeyse yok satacak.
Şu ana kadar ülkemizdeki en büyük Gran Turismo 5 ön incelemesi ile karşınızda olduk, yine Merlin’in Kazanı ayrıcalığı ile Tam sürümde yapacağımız inceleme yazısında görüşmek üzere diyor ve sizleri çok önceden kendi blog’umda yayınlamış olduğum “Benim Gran Turismo Hikayem” adlı yazım ile başbaşa bırakıyorum.
“Benim Gran Turismo Hikayem”
Sene 1998; cebimde rahmetli annemden gizli biriktirdiğim yetmiş küsür milyonla o zaman yaşadığımız ilin en meşhur oyun mağazasının yolunda ilerliyorum, tabii aklımda sadece etrafımdaki arkadaşların anlattığı hikayeler ve Playstation’ı aldıktan sonra yaşayacağımı düşlediğim anlar var. Ancak hayatımın o anına kadar en çok seveceğim oyununu ilk defa göreceğimi bilmiyorum.
Neyse girdim mağazanın içerisine ve “Playstation almak istiyorum” dedim, genç bir arkadaş bana yardımcı olup tezgahın üstüne bir Playstation kutusu çıkartıp açmaya başladı. Ben de keyifle biraz sonra eve götüreceğim makinanın kutusuna, kutudan tüm şatafatı ile çıkarılışına bakıyorum. Çalışan arkadaş çıkardı makinayı ve orada hazır bulunan ve o zamanların meşhur olan 37 ekran SHOW marka televizyonuna bağladı. Kutunun içinden çıkan demo diski de takıverdi Playstation’a ve Gran Turismo isimli oyunu çalıştırdı, ardından Special Stage Route 5'i seçip o zaman adını bilmediğim ama sonra en sevdiğim araçların başında gelecek olan Subaru Impreza STI’nin meşhur mavi renkli olanın seçti, sonra kolu bana verdi. Elimde Dual Shock’un titreşimini ve aracın tüm kontrolünü hissedince resmen şoka girdim. Olamazdı böyle bir şey ama ben bunu yaşıyordum...
Konsol sarılırken oradaki arkadaşa bu oyunun tam sürümünü mutlaka vermelerini söyledim ve beraberinde 4 oyun ile evin yolunu tuttum. Ne yol bitti o an, ne de evde çıkacağını tahmin ettiğim patırtının içimdeki korkusu…
Eve girdim, ev malum; rahmetli anneciğimden iki gün süren küslük ve bir dünya fırça altında Playstation’umu evdeki 55 ekran televizyonumuza bağladım ve hemen Gran Turismo denilen oyunu taktım. Oyun maalesef Japonca çıkmıştı, ama olsun İngilizcesini bulana kadar idare etmeliydim ve iki ay boyunca bu sürümünü oynadım.
İnanılmaz bir şekilde 5000 yen'lik (US ve UK versiyonda 500 dolarlık) yarış ile yüzlerce defa oynayıp bir Dodge Viper’ı tüm lastikleri de dahil olmak üzere bütün parçalarını alıp full modifiye ettim. Ama gel gör ki, ehliyetim olmadığı için yarışların hepsine giremiyordum. Ehliyet olayını biraz geç keşfetmeme rağmen onları da halledip GT kariyerime başladım, tabii burada el frenini devamlı fren yerine kullanıp ehliyet sınavlarındaki dur kalk testinde harcadığım iki haftadan tabii ki bahsetmeyeceğim.
Bu şekilde uzun bir süre Gran Turismo oynamaya devam ettim, oynadıkça ustalaşıyor, yeni yeni araçları keşfediyor, tuning ile ilgili ilginç şeyler öğreniyordum. Artık bir yarışa girmeden en az bir on dakika tuning ile uğraşıyor, test sürüşleri falan yapıyordum. Böylelikle koca bir ilkbaharı ve yazı Gran Turismo ile geçirdim. O yıl üniversite sınavlarına da hazırlanmam gerekiyordu bir taraftan, okuyacağım ikinci üniversite olacaktı. O heyecan ve sınav hazırlığı ile bir yıl daha geçti ve sınavı kazanarak yeni okuluma kaydımı yaptırdım.
Sınıftaki ilk günümde sınıf arkadaşlarımı süzerken diğer taraftan acaba bunlardan Gran Turismo oynayan var mıdır diye de içimden geçiriyor, kendi kendime “Hadi lan bunlar hayatlarında duymamıştır Playstation’u, nereden bilecekler Gran Turismo'yu” diye içimden geçirirken, okulun ilk haftasının sonuna doğru yanına oturduğum arkadaşın muhabbet arasında oyun hastası olduğunu öğrenmemle ona Gran Turismo’yu bilip bilmediğini sormam bir oldu ve adam resmen Gran Turismo’yu biliyordu. O an kendimi koca gezegen üzerinde türü tükenmek üzere olan iki canlıdan biri gibi hissettim ve karşımdaki türümün diğer örneğiydi. Adem’in Havva ile ayrı kalıp, buluşması gibi bir şeydi bu.
Okuldan çıkıp direk oyun salonunun yolunu tuttuk, artık iş kimin daha iyi Gran Turismo oynadığına kalmıştı. Tabii uzun bir süredir Gran Turismo oynamanın vermiş olduğu cesaret ile elemandan çok daha iyi olduğumu düşünüyordum. Ama görünüşe bakılırsa bu arkadaş sağlam rakipti ve ilginç bir şekilde benden çok daha iyi tuning biliyordu(!)
Artık okuldaki tek muhabbetimiz neredeyse Gran Turismo idi, hangi yarışa hangi araçla girilir, ne ayar çekilir, hep bunu konuşuyorduk. Zamanla aramıza sınıftan iki Playstation tutkunu daha katıldı, onları da biz Gran Turismo hastası yaptık. Bol bol time trial challenge yapıyor, ayarlarımızı birbirimizden saklıyorduk. Bu şekilde bir yıl geçti, o sıralar meşhur olan bir dergide Gran Turismo 2’nin yakın zamanda çıkacağını okuduk. İnternet bu kadar fazla kullanılmadığından bu tip haberler ne beklenirdi, ne de bir oyun çıkacak mı, çıkmayacak mı takip edilmezdi. Hemen haberi arkadaşlara taşıdık tabii... Aradan bir kaç ay geçmeden Gran Turismo ellerimizdeydi.
Oyun aldığımız dükkâna girdiğimizde oyunu beklediğimizi bilen satıcı arkadaş Gran Turismo geldi dedi ve o an biz dört arkadaş resmen saldırdık. Ben hemen 4 kopyasını aldım arkadaşta da Playstation vardı o da 2 kopya aldı. Direk arkadaşların evinin yolunu tuttuk, öyle ya bu oyunu kimse bilmiyordu ve bir daha bulamama gibi bir durumu söz konusuydu.
Eve kapağı atar atmaz hemen CD’lerden üzerinde simulasyon yazan diski Playstation’a taktık ve ehliyetlerden başladık. Bir ben, bir arkadaşlar derken tüm ehliyetleri alıp yarışlara geçtik, iki gün iki gece dört kişi hiç uyumadan Gran Turismo oynadık. Yemek dahi aklımıza gelmiyor ucube yaratıklar misali makarna ve çorba ile besleniyorduk, beslenmek denirse tabii buna, maksat mide asitlerinin yarattığı açlık duygusunu yenmekti.
İki gün, iki gece sonunda dört arkadaştan aralarında benim de bulunduğum üç kişi dayanamayarak uyuduk, geriye kalan tek arkadaş ise oyuna devam etti. Ertesi gün kalktığımızda oturduğu yerde aynı pozisyonda uyuya kalan, kontrolörü yere düşürmüş ve aracı duvara toslamış halde arkadaşı görünce hepimiz günlerce konuşacağımız bu manzaraya güldük.
Okul bitti, dostlar ayrı düştü ama içimizdeki Gran Turismo sevgisi halen devam etmekte. Yeni atandığım görevde halen Gran Turismo’yu düşünüyor, ama çıkalı bir iki sene geçmiş olan Playstation 2’nin nasıl alınacağı yönünde hesaplar yapmakta idim. Kolay değil bayağı pahalı idi makina 500 milyon lira, neredeyse maaşımın üçte ikisi. Bir taraftan evi yeniden düzenlemenin açtığı masraflar diğer taraftan yeni aldığım bilgisayarın taksitleri.
İl merkezine de ayda bir gidiyor, medeniyete olan özlemimi gideriyordum, sonuçta görevimiz köydeydi... O gezilerden birinde Playstation oyunları satan bir yer keşfettim. İçeride Gran Turismo 3’ün kutusunu görünce hemen iki tane alıp eve gittim. Gerçi makinam yoktu ama bir şekilde alacaktık. Böylelikle altı ay geçti ve sonunda bir Playstation 2 almak nasip oldu.
Tek başına oynamak eskisi kadar zevkli olmasa da yeni nesil grafiklerle Gran Turismo cidden çok iyiydi. Bir süre Gran Turismo 3’le oyalandıktan sonra bu sefere Gran Turismo 4 çıktı, gerçi bir süre bize Prologue’u tam versiyon diye yutturup oynattılarsa da tam sürümünü bulmam zor olmadı. O zamanlar gördüğüm ilk çift katmanlı oyun Gran Turismo 4 idi.
Uzun bir süre bu oyunla geçirdim, forumlardan resimlerin de desteği ile time trial challenge’lar yaptık, yeni arkadaşlar edindik. Sıra yeni oyuna gelmekteydi ve bunun için yeni bir konsol daha almak gerekiyordu...
Onu da Gran Turismo 5 Prologue’un çıkışı olan 28 Mart’ta konsol ile bundle olan paketini alarak bir kalemde hallettim. Tabii burada konsol ve oyunun yaşadığım ilçe yerine, ilçede bürosu bulunmayan kargo şirketinin diğer ilçedeki şubesine özel araç tutup almamdan, gidiş ve dönüş yolundaki heyecanımdan da bahsetmesem olmaz(!)
Tahminlerimde yanılmıyorsam 3-4 ay içinde Gran Turismo 5 çıkacak ve bizler de sizin gibi bu oyunu oynamaya başlayacağız. 12 yıl önce ilk Playstation’umu alırken yaşadığım heyecanı hala yaşıyorum. Hala bu oyunu beklerken, aynı hisler içindeyim.
Dönüp geriye baktığımda bu oyun ile beraber aramda duygusal bir bağ olduğunu görüyorum. Açıkçası enteresan bir olay. Bu bağa sebep olan belki de oyunun kendisi olmayabilir ama onun sayesinde tanıdığım dostlar, kurduğum muhabbetler, eve gelen arkadaşlara direksiyonu kurup, mağrur bir ifade ile oyunu ve sistemimi tanıtmam, hatta dost bildiklerden yine bu oyun yüzünden kopmalar... Nice olay var anlatmakla buraya sığmayacak. Muhakkak sizlerin de buna benzer hikayeleri vardır...
Başka bir yazıda görüşmek üzere…