Evet, hakemler Yunanistan'ı koruyor, ama sadece bize karşı değil. Herkese karşı korunan bir takım Yunanistan nedense.
Ama şu da bir gerçek ki, hakemler yüzünden yenildik demek yerine dönüp bir de kendimize bakmalıyız. Turnuvada kaç maçtır berbat bir şekilde hücum ediyoruz. Hücum hataları, şut tercihleri, oyunlar vb hepsi son derece yanlış. Savunmada süper olmasa da iyi giden takım hücumda hiçbir şey yapmadı. Zaten bu kadar efor sarfedip yorulmasının nedeni de buydu. Slovenya maçı ve bu maçta dikkat ederseniz takım biraz daha yorgun göründü.
Dediğim gibi hakemlere atmamak lazım suçu, Yunanistan maçı bize vermeye çok uğraştı, ama sen üç tane hızlı hücumdan bir tane sayı bulursan, ribaundlarda açık farkla ezilirsen, oynadığın oyunlar/şut tercihlerin yanlış olursa, kritik anlarda rakipteki önemli oyunculara şut şansı verirsen kusura bakmayın ama bu turnuvayı kazanmayı da haketmiyorsun demektir. Basket olduğu halde normal sürenin son hücumu bile bir acayipti(Ender'le oynadığımız). ~9.8 saniye kala Hidayet'in neredeyse 35 metreden bir üçlükle harcadığı hücumumuz vardı. O an belli oldu maçın bittiği aslında, ve oyuncuların ne kadar yorgun olduğu ortaya çıktı, çünkü bir kez daha uzarsa kaldıramazlardı.
Bu kadar yorgunluğun nedeni de, böyle kötü hücum etmeleri yüzünden sarfetmek zorunda kaldıkları efor. Zaten bu kadar savaşan bir takım olmasaydık buraya kadar bile gelemezdik, birçok yıldızın olmadığı ve madalya şansımızın bu kadar yüksek olduğu bir turnuvadan elendik, hak ederek hem de. O yüzden hatalı kararlar verseler de, sorumluluğu hakemlere yükleyip sorunu görmezden gelmeyelim.
Kısıtlı basketbol bilgimle yazdım bunları, ama görmek için de Don Nelson ya da Pat Riley falan olmak gerekmiyor sanırım.