Alper Alp, Cem Yılmaz'a "Senin tahtına oturacağım" diyor.
Cem Yılmaz da: "Dikkat et ben oradayken oturma" diyor.
İngiliz lordu Atatürk'ün daveti üzerine İstanbul'a gelir. İngiliz lordu şerefine verilen yemekte servis yapan Türk elindeki tepsiyi devirir. Herkes büyük bir şaşkınlık içinde kalmıştır ve Atatürk'ün ne tepki vereceği beklenirken, Atatürk ingiliz lorduna dönerek:
"Halkım herşeyi beceriyor da bir tek uşaklığı beceremiyor"
Hülya Avşar: "Hiç aynaya baktın mı? Sende popstar hali var mı?"
Ajdar: "Aynaya değil ama size bakınca kendimi bayağı star gibi hissediyorum."
Bir toplantıda bir genç Mehmet Akif'i küçük düşürmek için sorar:
-Affedersiniz, siz veteriner misiniz?
Mehmet Akif'in cevabı: -Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu.
Yavuz Sultan Selim seferleri gizli tutarmış. Vezirin teki de inatla soruyomuş nereye sefere gidiyorsunuz diye.
Yavuz: - Sen sır tutmasını bilir misin?
Vezir: - Evet hünkarım, bilirim.
Yavuz: - Ben de.
80'li yılların sonlarında, bir Beşiktaş-Boluspor maçı sırasında hakem Beşiktaş'ın net 2 golünü vermez, Boluspor'a havadan bir penaltı verir. Maç çığrından çıkmıştır.
Beşiktaşlılar neredeyse sahayı terketmeyi düşünürler. Boluspor 2. golü de atar. Metin Tekin santrayı yapmaz bekler. Hakem düdüğü bir daha çalar, ama Metin hala topa dokunmaz .
Hakem, "Metin neden başlamıyorsun, bak kart çıkartırım" der.
Metin cevap verir: "Hocam sahanıza geçin de başlayalım"
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galileo'ye hasımlarından biri:
- "Efendim", demiş. "Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?"
Galileo: "Doğru", demiş. "Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama, seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?"
Sokrates bir gün yürürken, tek kişinin geçebileceği kadar mesafe olan bir mevkiide dönemin soylularından biriyle karşı karşıya gelir ve ikisi de durur.
Kısa bir süre bakıştıktan sonra:
Soylu: "Ben senin gibi pis bir zavallıya yol vermem!"
Sokrates: "Ben veririm..."
İngiliz devlet adamı Winston Churchill, Avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churchill'e kızgın kızgın şöyle seslenir:
- "Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım."
Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır: "Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim."
HZ. ADEM'İN MİRASI
Fatih Sultan Mehmet, adamları ile gezerken, yanına sokulan dilenciye bir altın vermiş.
Dilenci parayı alınca: Aman Sultanım, demiş. Koskoca bir padişah, kardeşine bu kadar para verir mi?
Fatih Sultan Mehmet, nereden kardeş olduğunu sorunca,
Dilenci: İkimiz de Hazreti Adem'in çocukları değil miyiz? demiş. Elbette kardeşiz.
Sultan Fatih: Bu keşfini sakın başkasına söyleme, diye gülümsemiş. Diğer kardeşlerimiz de pay isterse, sana zırnık bile düşmez.
Birkaç tanesinin gerçekliğinden emin değilim ama güzel laf koymuşlar. Biraz mizahi olduğu için konuyu buraya açtım.