Öncelikle Biraz uzun ama keyifli bir yazı oldunu belirtmek isterim (:
Can sıkıntısından bir gün evde otururken 2 gün önce yanıma gelen bir arkadaşımın become a legend oynuyorum 5 gündür deli gibi demesini hatırlayıp bende oynamaya karar verdim.
İlk kez oynayacağım için heycanlı bir o kadar da korkuyorum (yok lan niye korkiyim(: )
Adamı yarattım bi maç açtı oynadım bişeyler oldu. Hiç bir şeyin farkına varamıyor olan biteni izliyor ve yapmam gereknler yapıyordum.
Derken oyunu yavaş yavaş kavramaya, zevk almaya gol atmaya ve mantığı çözmeye başladıkça bağımlısı olup çıktım. Sabah kalkıyor yemek yiyor ve direk oyuna başlıyor yatan kadar devam ediyordum..
Futbolculuk kariyerime İngiltere de adını daha önce duymadığım Lancestre Claret de başladım.İlk sezonumdaki berbat oyunumu beğenmiş olacakki M.Bro.(Middle Brook) bana teklifte bulundu. Verilen parayı duyunca gözlerim fal taşı gibi açıldı ve teklifi hemen kabul ettim. Ard arda tam 3 sezon boyunca bu formayı terletip bana verilen paranın hakkını verebilmek için elimden gelenin en iyisini yapmaya bu süredede abilerimden bir şeyler öğrenmeye çalışıyordum.Özellikle Vela abinin (Gerçek haytta kim olduğuna dair en ufak bi fikrim yok )oyun sitlini, o doğa üstü çalımlarını, şut yeteneğini görünce ona hayran kalıp idol olarak görmeye başladım.
3.sene sonunda avrupaya açılmaya karar verip Atalanta'nın teklifini kabul ederek italyaya gittim. Bir türlü ısınamadığım atalantada 1 sene kalıp Fiorentinanın teklifiye tam anlamıyla şu ana kadar ki en iyi sezonumu geçireceğimi düşünmüyordum bile.
Fioda herşey güzel başladı. Ş.ligine katılıp gruplardan lider çıkmayı başardık. Ben geldiğimde sıralamada 30lardan olan takımı ilk 10un içine sokmayı başardık. Tam anlamıyla avrupada ışıl ışıl parladığımı düşünüyordum. ŞLiginde gruplardan lider çıkmanın sevincini yaşarken rakşibin belli olmasıyla adeta çöktük. Çnkü rakip Real Madrid ti. İlk maçı kendi evimizde 1-0 geriden gelio 2-1 almayı başarark tur ümitlerimizi. 2 maça taşıdık. 2. Maçta ise Real'i 1-0 la geçip adımızı çeyrek finale yazdırdık ama bu seferki rakip de. Barcelona oldu. İlk maçı 1-0 kendi evimizde kazndık ve 2. maçıda 2-1 kaybetmemize rağmen artık yarı finaldeki rakibimizi bekliyoduk ki oda M.United oldu. ilk maçı 2-1 kaybetmemize rağmen final için ümitliydik ve tüm takım buna kenetlenmiştik. ve evimizde oynayacağımız 2. maça sıra geldiğinde belkide hayatımın maçını oynadım. 15 dakika sonunda M.United 3 Fio 0 ken herşeyin buraya kadar oldunu düşünmeye başladımız zaman bir anda herşey değişti ve ilk yarıyı 3-3 beraberlikle kapadık. Maçta öyle bitti zaten.Ligde ise 4. olmuştuk.
(Çok uzattım kendim bile sıkıldım)
Fiodaki parlak günlerin ardından Romaya geçmem 1 senemi aldı. Romada artık Şampiyonluğa oynayan bir takımda olmak bana onur veriyor olsada. Toplmada 10 haftalık sakatlıkların ardından pek parlak bir sezon geçirmesemde. sezon sonu BARCELONA dan gelen teklife balıklama oalrak atladım.
ve gelelim bu yazıyı bu kariyeri yazmama sebep olan olaya.
İlk 7 hafta geride kaldı ve biz.
4 puanla 17.ciyiz.
8 maç yaptık ve tek galibiyet alamadık.
Bunda benim şahsi en ufak bir durumum yok.
Arkadaş en kötü zamnalarımda bile böyle bir duruma gelmemiştim. Arka arkadaya 8 maç kazanamadık. Real aldı yürüdü gitti.Pozisyona giremiyoruz resmen. Hala sıralamada 1. olan Barça da işler hiçte umdğum gibi gitmiyor. Bakalım gelecek bize ne göstericek adım adım hepsini geçicem sezon sonunda ne olur bilinmez ama küme düşmezsek iyidir .
Teşekkürler.