**Kaleci Yaşar'ın Röpörtajı**
ASLINDA İngiltere ile 1984 yılında oynayacağımız o maça kadar inanın 1 ay sürekli yan top çalıştık. Ancak o gün yediğimiz 8 golden 3'ü yan toplardandı. Adamların nasıl gol atacağını biliyor ama çaresini bulamıyorduk. Hayatımda oynadığım en tuhaf maçtı. Düşünün sahada 22 kişi var ve 20 tanesi bana bakıyordu.
ÇÜNKÜ maç hep benim kalemin önünde oynandı. Top sanki duvara çarpıyordu bana geri geliyordu. Maçtaki tek şutumuzu Erdal Keser atmıştı. Belki bin maç yapsak 8 olmazdı. Ama oldu.40'inci dakikada beni çıkarın diye bağırdım. Hoca başka alana değişiklik yaptı ben sahada kaldım 8 golü de ben yedim. Maç sonu TRT spikeri geldi 'Ne hissediyorsun' dedi. Adamın suratına baktım 'Ne hissedeyim ki' dedim..
Wembley'deki 5-0'lik maç BIR DE 5 gol yediğim bir İngiltere maçı daha var. Abdülkerim, Lineker’i, Raşit Çetiner de Hoddle'i tutuyor. Bir korner sırasında, Abdülkerim ceza sahasında resmen 'Lineker'i gördünüz mü beyler?' diye sordu. Raşit de, 'Az önce buralardaydı' yanıtını verdi. Maç mı, makaramı belli değildi. Tabii 8 gollük maçtan sonra bu 5'lik karşılaşma ciddiye alınmadı. Ama bizim bu maça bir gidişimiz var, inanılmaz. Abdülkerim Wembley'deki ilk idmana giderken bir kaç futbolcu ile birlikte yarış yaptılar. Wembley'e ayak basan ilk biz olalım dediler. Abdülkerim sanki Neil Armstrong gibiydi.. 'Aya ilk ben ayak basacağım' diyordu. Bu da ikinci 8-0'in öyküsü
KALECI Fatih ile Milli Takım’da oda arkadaşıydık. İngilizler' den 3 maçta 21 gol yiyince (Bir 8 de Fatih yemişti) gazeteler 'Fatih ile Yaşar öyle iyi arkadaşlar ki, yedikleri içtikleri ayrı gitmez' diye yazdı. İkinci 8-0'lik maçta kalede o vardı. Çünkü ilk 2 maçta 13 gol yediğim için oynamayacağımı biliyordum. Fatih sürekli beni sıkıştırıyor ve 'Ağabey ne olur, 8 olur mu?' diye soruyordu. Ben de, '1–2 olur fazla olmaz' diyordum. O kadar çok sordu ki, bir gün darlandım,' Yeter be. 7 olur, 9 olur ama 8 olmaz. O bana has!' deyip sıyrıldım. Maç 8 olunca, Fatih, 'Ağabey be! Senin yapacağın tahmin bu kadar olur' dedi, gülüştük. 8-0'lik bir İngiltere maçında 5. ya da 6. golü yedikten sonra TRT spikerinin dedikleri: "Evet sayın izleyiciler, İngilizlerin bir atağını daha gol yiyerek savuşturduk" maçın 90.dakikası ve İngilizler bir gol daha atıyorlar ve spiker yine patlatıyor "Evet sayın izleyiciler, maç bitti daha gol yiyoruz...
Semih Yuvakuran'ın RöpOrtajı
meşhur ingiltere maçlarına da denk geldiniz. 8-0lık wembleydeki mağlubiyette siz de oynamıştınız? nasıl bir maçtı o öyle?
semih:ben o maçı hatırlamak bile istemiyorum hatta hala seneler geçmesine rağmen o maçın özet görüntülerini ancak 3. gole kadar izleyebiliyorum. bir ay kendime gelememiştim o maçtan sonra. tek hatırlamak istediğim şey bir çok futbolcuya nasip olmayan wembley stadında oynama şansını elde etmekti bir de soyunma odaları harikaydı.
-etkilendiğiniz pek çok oldu galiba wembleyde?
semih:olmaz mı, muhteşem bir çim vardı, öyle çim o zaman türkiyede hiçbir statta yoktu. sahaya çıktık bir baktım yanımızdan kamera yürüyor bu ne ya dedik bir baktım benle birlikte kamera da geliyor meğer raylı sistem varmış kamera rayın üzerinde hareket ediyormuş. tabi o zaman biz öyle bir teknolojiyi hayal bile edemiyorduk.
-bir çok efsane var o maçlarla ilgili. görevli bir çocuğun skor tabelasını gol oldukça değiştirmekten yorulduğu söylenir. bu doğru mu?
semih:şimdi maçlarda öyle bir uygulama yok ama o zamanlar hem elektronik skorbord vardı hem de bir görevli gol oldukça eline iki tabela alıp sahayı boydan boya dolaşıyordu. bizim ingiltere maçı başladı hemen ilk golü yedik, o görevli çocuk aldı eline 1-0 yazan tabelaları koşturmaya başladı, tam turunu bitiriyordu bir gol daha yedik. 15-20 dakika geçti çocuğun iflahı kesildi, biz habire gol yiyoruz o da tabelalarla koşturuyor, çocuk daha yolun yarısına gelmeden biz yine yiyoruz, maç falan seyrettirmedik çocuğa. hatta dedik ki lan birkaç gol daha yersek çocuk yere düşüp bayılacak.
-maç sonrası wembleyde havuz, sauna seansı da olmuş galiba?
semih:ya maçtan çıkmışız bir girdik soyunma odasına süper, havuz falan var tabi daldık hemen bir güzel eğlendik hatta deve güreşi oynayanlar falan oldu, bağıranlar, parande atanlar, ortam iyidi yani. tabi biz o zaman nerede soyunma odasında havuz bulacağız, hazır gelmişken wembleye tadını çıkardık.
-teknik direktör mustafa denizlinin tepkisi ne olmuştu. yani maçı 8-0 kaybedip, bir de soyunma odasında sefa sürmenize…
semih:mustafa hoca içeri bir girdi bizi öyle havuzda makara yaparken buldu şaşırdı kaldı. ilk tepkisi yazıklar olsun size adamlar orada 8 gol atmışlar seslerini çıkarmıyorlar, soyunma odalarında sessiz sessiz giyiniyorlar, siz 8 yemişsiniz eğlence yapıyorsunuz, sanki dışarıda 8 golü ben yedim olmuştu.
-abdülkerim durmaz 5-0lık ingiltere maçında oynadığını, diğer iki maçı 8-0 kaybettiklerini dolayısıyla kendisinin ne kadar iyi bir defans oyuncusu olduğunu söylüyor.sizce haklı mı?
semih:valla sallamış onlar 5 yediler ama bir kere bile rakip kaleye gidemediler, biz en azından 2-3 kez degajla megajla orta sahayı geçmiştik.
-o maçla ilgili bir de kaleci ile defansta oynayan savaş arasında bir diyalog vardı. kaleci topu kaçırıp, savaşla çarpışmış nasıl bir diyalogtu o?
semih:sağdan bir orta geldi kaleci lineker çıktı kafaya bizden de kaleci fatih ile savaş beraber topa yükseldiler, bir baktım ikisi de yerde. fatih kendinden geçmiş ahhh,ahhh diye sesler çıkarıyor, namaz kılar gibi yerde yatıyor. fatih, ne oldu lan? diye sorduk bir saniye sonra hafif kafayı kaldırdı, savaşa döndü abi top nerede, tutamadım mı?dedi. savaş da hangisini tuttun ki yedik yine golü dedi. zaten maç 7-0 olmuştu o golle, sinirden başladım gülmeye allahtan kamera falan çekmedi beni o sırada yoksa manyak mı bu herif niye gülüyor derlerdi.
-sizin başka anlatacağınız komik anı var mı o maçla ilgili?
semih:maça giderken takım otobüsündeyiz arkamda kaleciler var yaşar ile fatih uraz. yaşar bir önceki ingiltere maçında 8 gol yemiş, bu maçta o yedek olacak fatih oynayacak. fatih de yaşara soruyor abi ya nasıl 8 gol yedin ya, ben olsam yemezdim 8 tane de yenir mi� falan diyor. yaşar da ona büyük konuşma oğlum, ananın şeyini görürsün, ben ne yapayım adamlar atıyor işte gibi şeyler söylüyor. tabi ben bunların böyle konuştuklarını duydum eyvah� dedim içimden bu iki kova başlamışlar abuk sabuk 7-8 muhabbeti yapıyorlar başımıza bir şeyler gelecek kesin dedi. nitekim maçı yine 8-0 kaybettik. bir de maç bitti ertesi gün gazeteyi aldım elime,, arka sayfayı açtım simsiyah cenaze dolayısıyla kapalıyız yazıyordu.
**Tanju İle Yapılan Röportaj;**
-milli maçlardaki facialardan bahseder misiniz? sizin başınıza da traji komik olaylar gelmiştir mutlaka?
tanju:o meşhur 8-0lık ingiltere maçı var, wembleydeki, ben o maça yedek çıkmıştım, sonra ikinci yarı durum 5-0 iken kurtarıcı olarak oyuna girdim tabi ben girdikten sonra adamlar 3 tane daha atıp, bizi 8-0 yenip gönderdiler. işte o gün gol yedikçe o tabelacı çocuk koşturup duruyordu, biz de habire yiyorduk, kalecimiz sağolsun çok iyiydi o gün, gelen geçen ne varsa aldı içeri. bir de o gün wembleye çıkınca çok şaşırdım, o nasıl bir çimdi öyle inanılmaz güzeldi, hele maç sonrası soyunma odasında havuz vardı, havuz çok önemliydi adamlarda resmen teknoloji harikaydı.
*****Rıdvan Dilmen'in bu mac hakkinda $öyle bir demeci vardir:
"topa sadece 9 kere degebildim; o da santrada..."
*****Bu maçtaki kalecimiz yaşar duran daha sonraki bir röportajında şunları söylemiştir:"adam bir hızlı,bir çevik ki(gary lineker'den bahsediyor),korner atılırken rıdvan'a lineker'i tut,nerede lineker diye bağırdım,'valla buralarda bi yerdeydi ama...' dedi."