Onu anlatmaya kelimeler yetermi inanın bana bilmiyorum. Ancak dilim döndüğünce size Dünya'nın gelmiş geçmiş en iyi basketbolcularından biri olarak gösterilen Vince Carter'ı tanıtmaya çalışacağım.
Öncelikle ufak bir giriş yapalım ve şu ana kadarki kariyerinde kazandığı ödülleri sıralayalım.
1- 1998 Yılın Çaylağı Ödülü
2- 2000 NBA All-Star Slam Dunk Şampiyonluğu
3- 3 All-Star Maçı Genel Oylaması 1.liği
4- 1 Olimpiyat Altın Madalyası
Evet işte 4 yıllık NBA kariyerinde bu başarıların tümünü kazanan Vince Carter nasıl bu günlere geldi ? İşte başlıyoruz :
Vince Carter 26.01.1977 yılında Florida'da Dünyaya geldi. 9 yaşında iken, 12 yaş altı eyalet turnuvasına katıldı. Kısa boyuna rağmen oynadığı basketbol ile bir anda tüm dikkatleri üzerine çekti. Vince Carter bugün ayakta alkışladığımız smaçlarının ilkini 13 yaşında yapıyordu. Ancak babası Harry Carter'ın orkestra şefi olması Vince Carter'ın hayatına müziği soktu. Vince Carter Lise yıllarının sonuna geldiğinde 7 farklı enstruman çalabiliyor bunun yanındada okulun basketbol ve voleybol takımlarının kadrosunda bulunuyordu. Fakat Vince Carter liselerarası turnuvada bir maçta 47 sayı, bir diğer maçta on dan fazla blok yapınca tercihini baketboldan yana kullanmıştır. Carter lisedeki son yılında ligin en iyi 3. forvet oyuncusu olarak gösteriliyordu.
Vince Carter, üniversitedeki tercihini Rasheed Wallace ve Jerry Stackhouse'u NBA'e kaptıran fakat Amerika'nın en iyi NCAA takımı olma özelliğini koruyan UNC'den yana kullandı. UNC o sezona 2 yeni çaylak Vince Carter ve Antawn Jamison ile başladı. Vince sezon boyunca hem oyun kurucu hemde kısa forvet olarak oynadı. 19 kez ilk 5 başladı. Fakat ilk sezonda beklendiği gibi iyi zamanlar alamadı. Yalnızca 10 maçta çift haneli sayılara ulaşabildi. İlk yılını 7.5 sayı, 3.8 ribound ve 1.3 asist ortalamaları ile tamamladı. Fakat Vince Carter o sezon bütün seyircileri muhteşem smaçları ile coşturmayı başardı.
NCAA'de ilk sezonunda fazla zaman bulamayan Carter, o sezon McInnis'in NBA'e gitmesi ile rahat bir nefes aldı. Maç başına ortalaması bir anda 28dk. olan Carter fırsatı tepmedi. Takımını hem final four'a taşımayı hemde kendisine müthiş bir hayran kitlesi yarattı. Takımının en skoreri olarak UNC'yi Final Four'a soktu. O sezon final four'da Airzona'ya mağlup olan UNC aradığı başarıya ulaşamadı. Ancak Carter gibi çok büyük bir starı Dünya basketboluna kazandırmayı başardı. O sezon NBA Slam Dunk şampiyonu olan Kobe Bryant'ın yaptığı hareketlerin çoğunu Vince Carter rakip savunmalara karşı yapıyordu.
Çalışma azmi ile şut yüzdesini doğru orantılı olarak arttıran Carter, 3. sezonuna bomba gibi girme isteğindeydi. Vince o sezon 15.6 sayı ortalamasına ulaşıyor ve takımını 2. skoreri oluyordu. Fakat UNC bir kez daha şampiyonluğa ulaşamıyordu. Vince Carter ise NCAA'deki son maçında sahanın en skoreri oluyordu(21 sayı).
Vince Carter 4. sezonunu beklemeden profesyonellik kararı aldı. Zaten uzun süredir ona olan ilgi fazlaydı. Vince Carter geçen 3 sezonun tamamında NBA menajerlerinin listesinde bulunuyordu. NBA'de durum ise sürekli kötüye gidiyordu. M.J'in basketbolu bırakmasının ardından özellikle seyirci bazında düşüklük yaşanmaktaydı. Tam da bu sırada Vince Carter ilaç gibi gelmişti. Özellikle NBA'de bir lider oyuncunun eksikliği bulunmaktaydı. Ve Carter kararını verip 1998 NBA Draftına katıldı.
Bizim içinde ayrı bir önem taşıyan bu draft organizasyonunda Vince Carter 5. sıradan Golden State takımına seçiliyordu. Fakat eski üniversite arkadaşı Antawn Jamison ve bir miktar para karşılığı Kanada yolunu tutuyordu. O sezonki lokavt Vince'in hayalini yarıda bıraktı. Ancak Şubat ayında başlayan sezonda ilk maçına Boston karşısına çıktı. O maçın son periyodunda yaptığı müthiş smaç ile jeneriklere ilk kez konu oluyordu. Toronto Raptors'ın yeni salonu Air Canada Centre'ın açılışında attığı 27 sayı ile kendisine Air Canada ünvanını takmayı başarıyordu. O sezon sonunda Vince Carter ile Toronto bir rekora imza atıyorlardı. Carter, 118 oyun 113'ünü alarak yılın çaylağı olurken, Toronto %46'lık oran ile NBA'de takım rekorunu kırıyordu. Carter o sezonu 18.3 sayı, 5.7 ribound ve 3.0 asist ortalamaları ile bitiriyordu. NBA özlediği ortama Carter ile kavuşmuştu. Gİden seyirciler yeniden salonları doldurmaya başlamış, özellikle Toronto Raptors'ın maçları yok satar olmuştu. Ulusal kanallar Toronto maçlarını önceleri yayınlamazken gelen yoğun istekler üzerine maçları yayınlamaya başladılar.
Air Canada 99-00 sezonuna müthiş bir başlangıç yapto. İlk 8 maçında 25.7 sayıya ulaştı. 14 Ocak'ta Bucks karşısında 47 sayı ile kariyer rekorunu kırdı. Sezonun ilk yarısını 24.5 sayı ile geçen Carter, All-Star maçı için yapılan oylamada tüm yıldızları geçerek 1.sıradan maç kadrosuna alındı. O maçtan 1 gün önce yapılan Slam Dunk yarışmasında T-Mac ve Francis'i geçerek 1.sıraya oturdu. Ayrıca 1 bacak arası, 1 360 ve potaya dirseğini sokarak gerçekleştirdiği smaçlar birçoklarına göre o zamana kadar görülmemişti. All-Star'da 12 sayı kaydetti. Phoenix karşısında 51 sayı atarak kariyer rekorunu birkez daha kırdı. O sezon hiçbir maçta 10 sayı altına düşmedi. Sezon Toronto için altın yıldı. Takım tarihinde ilk defa play off oynuyordu.
İlk play off serisinde New York karşısına çıkan Carter ve arkadaşları hiçbir maçtan galip ayrılamıyor ve rakibine 3-0 ile boyun eğiyordu. Carter 2000 yılı yazında yapılan Sydney olimpiyatlarında takımına altın madalayı kazandırıyor kendiside dev Weis'ın üzerinden yaptığı smaç ile tarihe geçiyordu.
Bir sonraki sezonda takımına 47 galibiyet kazandıran Carter, sezonu 27.5 sayı ile tamamlıyor ve birkez daha New York'un play off lardaki rakibi oluyordu. Fakat bu kez daha olgun bir Toronto, Knicks'e yetiyor seriyi 3-2 ile geçen Carter ve arkadaşları 76ers'ın Doğu yarı finalindeki rakibi oluveriyordu. Seri tamamen Iverson, Vince savaşı şeklinde geçti. 3.maçta 50 sayı kaydeden Vince Carter play off rekorunu kırdı. Serinin son maçında Oakley'in kaçırdığı boş turnike belkide Toronto'nun kaderini değiştiriyordu. Ayrıca o maçta Iverson 16 asist ile kariyer rekoru kırıyordu. Bunun yanında hakemin son 2 saniyede Vince'e 3'lük pozisyonunda faul yapılmasına rağmen topu kenara vermesi hala akıllarda. Bu son topu kullanan Carter basketi bulamayınca Toronto o sezona şanssız şekilde veda ediyordu. Aynı yaz takımı ile sözleşmesini 6 yıl uzatan Carter bunun yanında 94 Milyon $ alacaktı.
Geçen sezon Carter için pekte iyi değildi. Sezona kötü başalyan Carter ve Toronto sonraları toparlamaya başladı. Carter artan asist ortalaması ile takımına All-Star maçına kadar 28 galibiyet getirdi. All-Star oylamasında birkez daha 1. olan Carter, maçtan birkaç gün önce oynanan Spurs maçında sakatlanıyor ve 13 maç sahadan uzak kalıyordu. Bu sakatlıktan sonra kendini bir türlü toparlayamayan Carter sezon sonunu beklemeden ameliyat oluyor ve 01-02 sezonunu kapatıyordu.
Vince Carter ligin kuşkusuz en büyük starlarından biri.( bizce en iyisi) Fakat buna rağmen hakettiği ödüllere bir türlü ulaşamıyor. Bunu başarması için takıma katılacak iyi bir iki oyuncu gerekiyor. Eğer olay bu noktalara gelir ve Toronto birgün NBA'de şampiyonluğa ulaşırsa bunda en büyük pay kuşkusuz Carter'ın olacaktır. Tıpkı Jordan'da olduğu gibi.